- 29-Nisan-2024
- GİRİŞ / Kayıt Ol
- Künye
- Ä°letiÅŸim
Su yalýtýmý olmayan bina 10 yýlda taþýma kapasitesinin yüzde 66'sýný kaybediyor.
17 Aðustos 1999 sabahý, 03.02'de, Kocaeli Gölcük merkezli, richter ölçeðine göre 7,4 büyüklüðünde gerçekleþen depremde resmi kayýtlara göre; 17 bin 480 kiþi öldü, 23 bin 781 kiþi yaralandý, 505 kiþi sakat kaldý. 285 bin 211 konut, 42 bin 902 iþyeri ise hasar gördü. Ve her ne kadar bilinmese de bu yýkýmlarýn en büyük nedeni binalarda su yalýtýmý olmadýðý için oluþan korozyon sonucu taþýyýcý sistemin zayýflamýþ olmasýydý.
Yaþam kaynaðýmýz olan suyun zararlý etkilerinin binalarýmýzý çürütüp depremde yýkýlmalarýnýn temel sebebi olduðunu biliyor musunuz? Depremler tüm dünyada olduðu gibi ülkemizde de en fazla yýkýma, can ve mal kaybýna yol açan afetler arasýnda yer alýyor. Ülkemizde nüfusun yüzde 95 gibi büyük bir çoðunluðu deprem riskli bölgelerde yaþýyor.
Yaðmur, kar gibi herhangi bir yoldan yapýlara sýzan su, donarak veya kimyasal tepkimelere girerek, donatýnýn özelliðini yitirmesine ve korozyona, yani paslanmaya neden oluyor. Oluþan korozyon ise yapýlarýn taþýyýcý sisteminin çürümesine ve zamanla zayýflamasýna sebep oluyor. Su yalýtýmý olmayan binalarda 10 yýl sonra donatý baþlangýçtaki taþýma kapasitesinin, belli koþullarda yaklaþýk olarak yüzde 66'sýný korozyon nedeniyle kaybediyor. Oysa su yalýtýmý binalarý suyun zararlý etkilerinden koruyarak güçlü olmasýný saðlýyor.
Binalarýn yüzde 64'ünde sorun korozyondu
Marmara'da 1999 yýlýnda yaþanan depremde de birçok binanýn yýkýlma nedeni korozyon, korozyonun nedeni ise su yalýtýmýnýn yapýlmamýþ olmasýydý. Yaþanan büyük 17 Aðustos depreminin ardýndan Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafýndan bir rapor hazýrlandý. Hazýrlanan rapora göre; 55 bin 651 konut ve iþyerinde yapýlan kontrollerde bu binalarýn yüzde 79'u hasarlý bulundu. Ýncelenen binalarýn yüzde 64'ünde nemin yol açtýðý korozyon (paslanma), yüzde 41'inde malzeme eksikliði, yüzde 18'inde inþaat aþamasýnda betonun sulanmasý, yüzde 11'inde eskime ve yýpranma, yüzde 3'ünde proje hatasý hasarlarýn nedeni olarak belirlendi. Rapordan da anlaþýldýðý gibi binalarýn zarar görmesindeki en büyük etken korozyon?à Ve Türkiye gibi deprem kuþaðýnda yer alan bir ülkede su yalýtýmýnýn hayati önemi olduðu açýkça belli. Maalesef Su Yalýtýmý hala Binalarda zorunlu bir uygulama deðil.
"Su yalýtýmý zorunlu olmalý"
Su yalýtýmýnýn önemine dikkat çekmek için 17 Aðustos depreminin yýldönümünde açýklama yapan Bitümlü Su Yalýtýmý Üreticileri Derneði (BÝTÜDER) Yönetim Kurulu Baþkaný Kemal Çolakoðlu, yapýlarý suyun zararlý etkilerinden koruyan su yalýtýmýnýn inþaat aþamasýndaki maliyetinin, toplam bina maliyetinin sadece yüzde 3'ü kadar olduðunu açýkladý.
Su yalýtýmýnda doðru ürün seçimi ve doðru uygulamanýn hayati önem taþýdýðýna da deðinen Çolakoðlu, yapýsý gereði su geçirmezliði en üst düzeyde olan, en uzun ömürlü malzemenin bitümlü su yalýtýmý örtüleri olduðunu söyledi. Bitümlü su yalýtýmý örtüsü seçerken de mutlaka CE Belgesi bulunan kaliteli ürünleri tercih etmek ve iþin uzmanlarýna uygulama yaptýrmak gerektiðini vurgulayan Çolakoðlu, doðru ürün ve uygulama konusunda BÝTÜDER'in uygulayýcýlara teknik destek saðladýðýný da sözlerine ekledi.
BÝTÜDER Baþkaný Kemal Çolakoðlu, Deprem kuþaðýnda yer alan ülkemizde geçmiþte çok büyük acýlar yaþadýk. Bilinçsiz yapýlaþma dolayýsýyla çok þiddetli olmayan sarsýntýlarda dahi evlerimiz yýkýlýyor, ciddi oranlarda can kayýplarý meydana geliyor. 19 milyon konutun olduðu ülkemizde 6,5 milyonunun deprem açýsýndan riskli bina statüsünde bulunduðunu görüyoruz. Ýstanbul'un, 19 ilçesinde son yapýlan incelemelere göre 700 bin binanýn 300 bininin riskli bina sýnýfýnda olduðu ortaya çýktý. Bu çarpýcý rakamlar da su yalýtýmýnýn zorunlu olmasýnýn gerekliliðini ortaya koyuyor, Deprem kaybýný minimum düzeye indirgemek için su yalýtýmý tüm binalarda zorunlu olmalý" dedi.
.jpg "AFET DÝRENÇLÝ ÞEHÝRLER ÝÇÝN SÜRDÜRÜLEBÝLÝR BÝR ÇEVRE POLÝTÝKASI ÞART!")
Yorumlar