KENTLEþMENÝN ÖNÜNDEKÝ FIRSAT VE TEHDÝTLER

KENTLEþMENÝN ÖNÜNDEKÝ FIRSAT VE TEHDÝTLER

Forum Ýstanbul 2016'nýn son oturumlarýnda kentsel planlama, deðiþim ve dönüþüm, ekonomik boyutlarýyla yeni finansman modelleri, kentleþmenin önündeki fýrsat ve tehditler masaya yatýrýldý.

Forum Ýstanbul'un ikinci günü öðleden sonra gerçekleþtirilen Kentlerin Planlanmasý baþlýklý oturumlarla son buldu.
 
Bu oturumlarýn açýlýþ konuþmasýný gerçekleþtiren Forum Ýstanbul Baþkan Yardýmcýsý ve RE-PÝE Yönetim Kurulu Baþkaný Haluk Sur; konuþmasýnda dünyanýn geçirdiði önemli tarihsel geliþmelerden bahsederek bugün geldiði nokta hakkýnda bilgi verdi. Dünyanýn ekonomik krizle birlikte ekolojik bir çöküþle yüz yüze kaldýðýna dikkat çeken Sur, "Yerkürenin ortalama sýcaklýðýnýn 1 derece artmasý bizi küresel iklim deðiþikliði ile karþý karþýya býraktý. 5 derecelik bir artýþ ise dünyayý yaþanýr bir yer olmaktan çýkaracaktýr.' dedi.

Refah ve ekonomik büyümeden ziyade terörizmin küreselleþtiði bir çaðda olduðumuza dikkat çeken Sur; kutuplaþma diye tanýmlanan farklý bir tehdit altýnda olduðumuzu ve dijitalleþme çaðýnda siber teknolojilerin kullanýmýnýn terörizmi daha da deðiþik boyutlara taþýyabileceðini, gelir daðýlýmýndaki bozukluðun ve refahýn beklendiði gibi tabana yayýlamamasýnýn önemine dikkat çekti. Tüm bunlarýn ise dünyayý ayný zaman diliminde ekolojik, ekonomik ve sosyolojik açýdan dar boðaza sokarak yeni bir arayýþa ittiðini söyledi.
 
Kentleþme oranýnýn yüzde 50 seviyelerine ulaþmasýyla birlikte, yaklaþýk 3.5 milyar insanýn kentlerde yaþadýðýný hatýrlatan Sur, "Bu insanlarýn 3'te biri saðlýksýz koþullarda, çöküntü bölgelerinde yaþýyor. 100 milyon insanýnsa hiç evi yok. Zaten kýsýtlý olan kaynaklar giderek daha kötü kullanýlýyor. Dünyanýn kendini yenileme kapasitesiyse bu tüketimin çok altýnda yer alýyor. Böyle devam ederse 2050'lere geldiðimizde dünya nüfusu 9 milyar olacak ve kentleþme oraný yüzde 70'lere ulaþacak. Bir diðer deyiþle bugün kentlerde yaþayan nüfus yaklaþýk 2 katýna çýkacak. Unutulmamalý ki dünyada üretilen enerjinin önemli bir bölümü hala fosil yakýtlardan elde ediliyor ve bu üretilen enerjinin yüzde 50si de kentlerde, yerleþim alanlarýnda ve konutlarda tüketiliyor. Dolayýsýyla artan nüfus, tüketilen fosil yakýtlar ve artan karbon emisyonu küresel iklim deðiþikliðinin etkilerini daha da arttýracak boyutta. Bu nedenle kentlerin kaderini doðru bir þekilde yazmamýz ve tüketim alýþkanlýklarýmýzý tümden deðiþtirmemiz gerekiyor" dedi.

Dünyada su kaynaklarýnýn giderek tükendiðine de iþaret eden Sur: ''Susuzluk önümüzdeki dönemin en büyük tehditlerinden. Dünya nüfusunun %40ý nitelikli arýtýlmýþ, içilebilir sudan mahrum. Dakikada 15 kiþi kolera tifo ve dizanteriden hayatýný kaybediyor. Bu yýlda 8 milyon insan yapar ki korkunç bir rakam. Önlem alýnmazsa önümüzdeki dönem su savaþlarýna konu olabilir" dedi

Enerjiyi az tüketen, karbon salýmý düþük, çevre dostu yeþil teknolojilerin 4. Sanayi devrimi kapsamýnda süratle devreye alýnmasý gerektiðini vurgulayan Sur konuþmasýný; Endüstri 4.0 uygulamasýyla akýllý þehir teknolojileri, internet ve yapay zeka üzerinden üretim optimizasyonunun saðlanacaðýný ve yeryüzü kaynaklarýnýn doðru bir þekilde kullanýlmasý gerektiðinin altýný çizerek sonlandýrdý.
 
Yabancý yatýrýmcýnýn yeni enstrümaný GYF
Türkiye Sermaye Piyasalarý Birliði Baþkaný Ýlhami Koç'un açýlýþ konuþmasýyla baþlayan ve Digicom Gayrimenkul Grup Baþkaný Iþýk Gökkaya moderatörlüðünde devam eden son oturumda kentsel dönüþümün finansal boyutu, gayrimenkul yatýrým ortaklýklarý, gayrimenkul yatýrým fonlarý, gayrimenkul portföy yönetim þirketleri, gayrimenkul sertifikalarý ve kira sertifikalarý konuþuldu.
 
Sermaye piyasalarýnýn gayrimenkul sektörü için gerekliliðinden bahseden Türkiye Sermaye Piyasalarý Birliði Baþkaný Ýlhami Koç, "Bankalar topladýklarý mevduatlarýn üzerinde kredi verdiði için bu anlamda bankacýlýk sýnýra dayandý. Dolayýsýyla büyümeyi baþka kaynaklardan finanse etmek zorundayýz. Bunlardan biri de sermaye piyasalarý" dedi. Borsada ciddi ýskontolarla iþlem gören GYO'larýn cazibesini kaybettiðine deðinen Koç, bunlarýn yatýrýmcý gözünde dizayn edilen bir araç olmaktan çýktýðýný ve sýrf vergi avantajý için kurulan GYO'lar yüzünden kirlenmiþ bir alana dönüþtüðünü belirtti. Son yýllarda Türkiye sermaye piyasalarýna giren GYF'lerinse kurumsal yatýrýmcýyý hedefleyen bir ürün olduðunu söyleyen Koç, "Kurumsal yatýrýmcýlarýn geliþmesiyle birlikte o tarafý hedefleyen yabancý yatýrýmlarý gayrimenkule çekmek için GYF'lerin ideal olduðunu düþünüyorum. Ancak bu araçtan kýsa vadeli kazanç beklememek gerekir, orta vadede baþarýlý olacaktýr" dedi. 

Farklý teþvik ve finansman modelleri þart
Konuþmasýnda Türkiye'de kentsel dönüþümde modeller ve finansmaný konusuna yer veren Soyak Holding CEO'su Dr. Emre Çamlýbel kat karþýlýðý model, yap-ver-sat modeli, kamu-özel sektör iþbirliði modeli, þirket modeli ve ihale modeli olmak üzere 5 temel modelden bahsetti. Her bir model için finansman saðlama hesaplamalarýna da deðinen Çamlýbel kentsel dönüþümün kat karþýlýðý ile finansmaný konusundaki hesaplama yöntemlerinden bahsetti.
 
Altyapýsý yasalarla oluþturulmuþ olan kentsel dönüþüm hamlesinin uygulanabilir ve sürdürülebilir olmasý için, kamunun uygulamalardaki iradesi ve öncü rolüne dikkat çeken Çamlýbel, "Özellikle büyük çaplý dönüþüm projelerinin gerçekleþtirilebilmesi, söz konusu projelerin finanse edilebilir olmasý ile baðlantýlý. Kentsel dönüþüm için 20 yýlda toplam 465 milyar  dolarlýk bir  kaynaða ihtiyaç olduðu düþünüldüðünde, özel sektörle iþbirliði kaçýnýlmaz. Farklý teþvik, uygulama ve finansman metodlarý bulunarak özel sektörün ve vatandaþýn desteklenmesi gerekiyor. Türkiye gibi geliþmekte olan ülkelerde kentsel dönüþüm sürecini hýzlandýrmak için alternatif finansal araçlara, bunlarýn çeþitlendirilmesine ve teþviklere ihtiyaç var" þeklinde konuþtu.
 
Bireysel emeklilik fonlarý, gayrimenkul sertifikalarý, sukuk, altyapý GYO'larý, gayrimenkul yatýrým fonlarý gibi enstrümanlarýn dönüþüm projelerine yatýrým yapabilmesi gerektiðine dikkat çeken Çamlýbel, "Hak sahipleri ve yatýrýmcýlar için kredi, faiz destekleri, kira yardýmý, vergi resim ve harçlardan muafiyet gibi teþvikler artmalý. Kamu finansmanýyla özellikle yoðun alanlarda kat karþýlýðý oranýný destekleyecek þekilde altyapý ve donatý yatýrýmlarýnýn kamu tarafýndan üstlenilmesinin kentsel dönüþüm projelerinin uygulamaya geçebilmesi noktasýnda önemli olduðunu düþünüyorum" dedi. Çamlýbel kamu, yatýrýmcý, finansman kuruluþu, vatandaþ gibi tüm kentsel dönüþüm paydaþlarýnýn inovatif bakýþ açýsý ve yaklaþýmýyla alternatif finansman modellerinin geliþtirilmesi gerektiðini belirtti. Çamlýbel, mevcut konutlarýn yenilenmesi projeleriyle yeþil ve sürdürülebilir binalar inþa etmenin yaratacaðý fýrsatlarýn önemini vurgulayarak sözlerini tamamladý.   

Türk tipi finansman modeli geliþtirilmeli
Konutder Yönetim Kurulu Baþkaný Ömer Faruk Çelik ise kentsel dönüþümde tüm paydaþlarý baðlayan bir ana eksen belirlenmesi gerektiðine dikkat çektiði konuþmasýnda, "GYO, GYF gibi enstrümanlarýn kentsel dönüþüm özelinde tek baþýna Türkiye gayrimenkul sektörünün ihtiyacýný çözebileceðinden emin deðilim. Türkiye'de kentsel dönüþümden kamu, özel sektör ya da hak sahibi ne bekliyor bilmiyoruz. Amaç güvenli binalar mý yapmak, yeni þehirler mi oluþturmak, yoksa ekonomiye canlýlýk vermek mi" sorusunu gündeme getirdi. Türkiye gerçeðiyle Londra ya da New York'un gerçeðinin ayný olmadýðýný iþaret eden Çelik, "Türk tipi bir finans ve iþ modeline ihtiyaç var. Yabancý yatýrýmcýyý da içine alacak, tüm paydaþlara fayda saðlayan ve tek bir eksende toplayan yeni bir finansman modeline ihtiyacýmýz var" diyerek sözlerini tamamladý.
 

Yorumlar

Top