- 30-Nisan-2024
- GİRİŞ / Kayıt Ol
- Künye
- Ä°letiÅŸim
Fibrobeton, 322 metrelik kule yüksekliði ile dünyanýn en yüksek asma köprü ayaðý ünvanýna sahip Yavuz Sultan Selim köprüsünün, 297 ile 322 metre arasýndaki 25 metre yüksekliðindeki kulesini kapladý.
Yavuz Sultan Selim köprüsünün kulesi, Türk yapý malzemeleri sektörünün önde gelen þirketlerinden Fibrobeton tarafýndan geliþtirilen özel bir ürünle giydirildi. Fibrobeton, 322 metrelik kule yüksekliði ile dünyanýn en yüksek asma köprü ayaðý ünvanýna sahip Yavuz Sultan Selim köprüsünün, 297 ile 322 metre arasýndaki 25 metre yüksekliðindeki kulesini kapladý.
Yavuz Sultan Selim köprüsünün açýlýþý dolayýsýyla bir açýklama yapan Fibrobeton Yönetim Kurulu Baþkaný Dündar Yetiþener, yapýmý Fibrobeton tarafýndan gerçekleþtirilen köprü kulesinin mimari ve teknik özellikleri hakkýnda bilgiler verdi. Kule kaplamasý iþini üstlenen yüzde yüz Türk sermayeli bir þirket olan Fibrobeton'un, yüksek üretim teknolojisi ve mühendislik bilgisi ile dünyanýn en yüksek ayak kulelerine sahip olan bu eþsiz yapýnýn inþasýnda, ekibin bir parçasý olarak katký sunmasýndan son derece gurur duyduklarýný söyledi. Yetiþener, "Köprü, birleþtirici bir semboldür. Birçok ilk'i ve en'i bir arada toplayan bu kalýcý eserin, milletimiz için de birleþtirmeye-bütünleþtirmeye vesile olmasýný ve ülkemize hayýrlý olmasýný diliyorum" dedi.
Köprü kulesi için özel bir malzeme geliþtirildi
Fibrobeton mühendislerince, bu proje için özel olarak geliþtirilen prekast malzeme kullanýlarak kule kaplamasýnýn gerçekleþtirildiði ve bu malzemenin 300 kg/metrekare'nin üstünde rüzgar yüküne karþý dayanýmýnýn olduðunu belirten Dündar Yetiþener, "Bu prekast betonu geliþtirirken Fibrobeton olarak yurt dýþý ve yurt içi iþbirliklerinden destek aldýk. Bu sayede çok ince kalýnlýkta ve yüksek rüzgar yüklerine karþý dayanýklý özel prekast beton geliþtirdik" dedi.
Türk yapý sektöründe bir ilk
Köprü kaplamasýnda kullanýlan bu prekast malzemenin Türk yapý sektöründe ilk olma özelliði taþýdýðýný söyleyen Dündar Yetiþener, bu sayede kule kaplamasýný 110 kg/metrekare aðýrlýða indirgediklerini ifade etti. Yetiþener, sözlerine þöyle devam etti:
"Bu sayede 100 metrekarelik devasa modül, tek parça olarak kulenin üstüne monte edildi. Bu tümüyle Türk mühendislik, mimari ve malzeme çözümünün sonucudur. Bu bilgi birikimi, Türk firmalarýný uluslararasý alandaki dev projelerde tercih edilen bir konuma getirmiþtir. Hem malzeme üretimi hem de tasarýmda bir ilki yapmýþ olduk. Geliþtirdiðimiz bu prekast malzeme, dünyanýn en büyük eserlerinden birisi olan Yavuz Sultan Selim köprüsünde, bizden istenilen 100 yýlýn üstünde vasfýný koruma garantisi ile gelecek nesillere kalýcý bir eser býrakýyor. Fibrobeton olarak yapýlara dayanýklýlýk, estetik ve ruh katarak, hem insanlýðýn yaþam kalitesini yükseltmek hem de gelecek nesillere býrakýlacak ortak kültürel mirasa deðer katmak ana gayemizdir:"
Her kulede 75 adet prekast kullanýldý
Dündar Yetiþener'in verdiði bilgiye göre, dört kulenin yer aldýðý köprünün, her kulesinde 8 modül ve her bir modül on adet prekast panelden oluþuyor. Kulenin beton bloklarý, yerde önceden kurulmuþ olan çelik yapýya monte edildi. Daha sonra kule üzerine kaldýrmadan, yerde deneme montajý yapýlarak yapýnýn parçalarý arasýnda uyumu saðlandý. Yerde geçici süreliðine oluþturulan bu yapý, zeminde sökülerek bu sefer de kuleye montaj için hazýrlandý. Bu sayede ilk tasarýma göre yaklaþýk altý ay boyunca devam etmesi gereken montaj süreci, toplamda bir aylýk süreye indirildi.
Yapýnýn beton prekast bloklarýnýn aðýrlýklarý da 350 kg/m2'den 110 kg/m2 yüklerine indirildi. Böylece çelik yapýnýn tasarýmýnda ciddi hafifleme ve yapým kolaylýðý saðlandý. Ana taþýyýcý çelik yapý da 350 tondan 160 tona indirildi. Kimi yerde üç farklý açýsý olan özel geometriye sahip bu panellerin, gerek üretimi gerekse kontrolleri de büyük bir teknik mühendislik bilgisinin sonucu olarak hayata geçti.
Köprünün kule kaplamasýnýn mimari tarzý, yakýn planda alt tarafta altýgenden baþlýyor ve üste doðru dörtgene geçiyor. Üstten bakýldýðýnda ise kule üçgen formunu alýyor. Kulenin bütün cepheleri farklý eðimlerde ve yapý öne doðru eðik gözüken tasarýmý ile dikkati çekiyor.
Köprünün kaplama projesini þubat 2016 tarihinde üstlendiklerini ve 20 Temmuz 2016 tarihinde teslim ettiklerine dikkati çeken Dündar Yetiþener, "Bu dev eserde, bu kadar kýsa sürede iþimizi teslim etmekten ayrýca büyük mutluluk duyuyoruz. Bu, ayný zamanda Türkiye'nin dev projelerde uluslararasý arenada rekabet edebilme gücünün bir ifadesidir" dedi.
Yorumlar