'DÖVÝZDEKÝ ARTIþ ORANI AZALIRSA 2018 ÝNþAAT SEKTÖRÜ ÝÇÝN DAHA ÝYÝ GEÇECEK'

'DÖVÝZDEKÝ ARTIþ ORANI AZALIRSA 2018 ÝNþAAT SEKTÖRÜ ÝÇÝN DAHA ÝYÝ GEÇECEK'

"Emlak. Bilgi. Güven." sloganýyla yola çýkan gayrimenkul bilgi ve pazarlama platformu Zingat.com'un Kurucu Ortaðý ve CEO'su Ahmet Kayhan, Türkiye'deki gayrimenkul sektörünün 2017 yýlýný deðerlendirdi. Son üç yýl göz önüne alýndýðýnda 2017'nin sektörel anlamda kötü geçen bir yýl olduðunu söyleyen Kayhan; "Bunun en temel nedenleri dolardaki ve faizlerdeki hýzlý yükseliþ" dedi. Gayrimenkul sektörü ile ilgili 2018 yýlý beklentilerini de paylaþan Kayhan; "Dövizdeki artýþ azalýrsa 2018 inþaat sektörü için daha iyi geçecek" diye konuþtu.


Zingat.com Kurucu Ortaðý ve CEO'su Ahmet Kayhan, 2017 yýlý sona ererken Türkiye'deki gayrimenkul sektörü ile ilgili durum deðerlendirmesi yaptý. Gayrimenkul fiyatlarýnda yaþanan artýþýn devam ettiðini vurgulayan Kayhan; "2017'de de ortalama yüzde 12 civarýnda bir artýþ gördük. Ayný þekilde kiralýk fiyatlarýnda da yükseliþ devam ediyor. Burada dikkat çeken geliþme, gayrimenkul fiyatlarýnda yaþanan artýþýn hýzý. Konut fiyat artýþýndaki hýz, geçmiþ yýllara göre yavaþlamýþ görünüyor" diye konuþtu. Özellikle son iki çeyrekte döviz fiyatlarýnda ve faizlerde yaþanan artýþýn bu sonuca neden olduðunu ifade eden Ahmet Kayhan; "Bu ekonomik geliþmeler ýþýðýnda kýsa dönem genel beklentinin karamsar bir yapýya büründüðünü de gözlemliyoruz" dedi.
 
"Türkiye'deki konut arz-talep dengesinde sorun yok"

Konut piyasasý için 2017 yýlýnýn beklenenden kötü geçtiðini vurgulayan Kayhan, bunun en önemli nedenlerinin dövizlerdeki ve faiz oranlarýndaki artýþ olduðunu ifade etti. Esasýnda Türkiye'de konut arz-talep dengesi açýsýndan çok ciddi bir sorunun yaþanmadýðýna dikkat çeken Zingat.com Kurucu Ortaðý ve CEO'su Ahmet Kayhan; "Yýlda 600 bin çift evleniyor, buna baðlý olarak satýlýk ev piyasasýnda bir etkilenme oluyor. 130 bin çift ise boþanýyor ve boþanmalar da kiralýk ev piyasasýný tetikliyor. Türkiye'de esasýnda yeni bina, inþaat anlamýnda baktýðýmýzda yeni evlenen çiftleri de baz aldýðýmýzda, arzýn talebe oranla yüzde 40 az olduðu dikkat çekiyor. Yeni konut arzý özellikle bu yýl dövizdeki artýþ ve inþaat sektörünün bundan olumsuz yönde etkilenmesi gibi nedenlerle daha da azaldý. Ýstanbul özelinde baktýðýmýzda ise bu durumun arz lehine döndüðünü gözlemliyoruz" dedi.
 
"80 milyonluk Türkiye'de yalnýzca 14 milyon kiþinin tapusu var"

Son yýllarda yaþanan tüm olumsuzluklara raðmen Türkiye'de gayrimenkul sektörü anlamýnda çok ciddi bir potansiyelin varlýðýna dikkat çeken Kayhan; "Türkiye'de toplam nüfusun yaklaþýk 40 milyonu 30 yaþýn altýnda. Bu nüfusun yüzde 96'sýnýn kendisine ait, satýn aldýðý evi yok. Ayrýca 80 milyonluk Türkiye nüfusunun yalnýzca 14 milyonunun ev tapusu var. Yani nüfusun neredeyse yalnýzca yüzde 20'si ev sahibi konumunda. Bu çok ciddi bir rakam. Doðru politikalarla ve stratejilerle gayrimenkul sektörü bu potansiyel sayesinde canlandýrýlabilir" diye konuþtu.
 
"Amortisman süresinin uzunluðu bir kayýp deðil"

Amortisman süresinin uzunluðuna baðlý olarak mülk satýn alma konusunda yaþanan endiþelere ve kararsýzlýklara da deðinen Ahmet Kayhan þöyle konuþtu: "Gayrimenkulün iki tane gelir getiren öðesi var. Biri gayrimenkulün kendi deðer artýþý. Ýkincisi de kira getirisi. Sadece amortisman süreci bakýmýndan gayrimenkulün sýhhatini ölçmek çok doðru deðil çünkü Türkiye, Hindistan, Suudi Arabistan ve Meksika gibi ülkelere baktýðýmýzda deðer artýþýndaki büyüklüðün kira getirisinden her zaman daha fazla olduðunu görüyoruz. Çünkü arkada çok ciddi bir talep var ve bu talebi karþýlayabilecek gayrimenkul sayýsý az. Dolayýsýyla gayrimenkul enflasyonun üzerinde deðer artýþý getirdiði sürece amortisman süresinin uzun olmasý sorun teþkil etmiyor."
 
"Türkiye'de talep makro dinamikleri halen çok güçlü"
Dövizdeki belirsizliðin ve faizlerdeki yükseliþin kontrol altýna alýnmasý durumunda gayrimenkul toplam satýþ hacmindeki düþüþün 2018'de son bulacaðýný ifade eden Kayhan, sözlerine þöyle devam etti: "Dövizde ve faizlerde düþüþ saðlanýrsa 2018 inþaat sektörü açýsýndan bir önceki yýla oranla daha iyi geçecek. Çünkü talep makro dinamikleri halen çok güçlü. Yalnýzca fiyat ayarlamalarý, nakit akýþýnýn doðru düzenlenmesi, finansal planlama ve kentsel dönüþümün etkisi gibi konularýn üzerinde hassasiyetle durulmasý gerekiyor. 2018'de planlanan altyapý yatýrýmlarý devam eder ve bunlarý temel yapýsal ekonomik reformlar takip ederse bu durumun hýzlýca düzeleceðini düþünüyoruz. Diðer taraftan þunu da eklemek gerek. Kenarýnda nakit tutan halk için gayrimenkul her zaman olduðu gibi iyi bir yatýrým aracý olarak tercih ediliyor olacak."
 
*REIDIN verileri kullanýlmýþtýr.
 

Yorumlar

Top