TMB, GYODER VE TÜRKÝYE ÝMSAD BAÞKANLARI ‘DEPREM GERÇEÐÝ’NÝ KONUÞTU:

TMB, GYODER VE TÜRKÝYE ÝMSAD BAÞKANLARI ‘DEPREM GERÇEÐÝ’NÝ KONUÞTU:

“Deprem önlemlerini hýzlandýrmak için güçlü bir platform oluþturulmalý, toplumun motivasyonu ve bilinci artýrýlmalý, müteahhitlerin yeterlilik sýnýflandýrmasý yapýlmalý”

Türkiye ÝMSAD’ýn geleneksel hale gelen ‘Gündem Buluþmalarý’ toplantýsýnýn 38’incisi, pandemi nedeniyle 7’nci kez internet üzerinden gerçekleþtirildi. ‘Deðiþmeyen Gündem: Deprem Gerçeði’ baþlýðý altýnda yapýlan toplantýnýn konuþmacýlarý TMB Baþkaný Mithat Yenigün, GYODER Baþkaný Mehmet Kalyoncu ve Türkiye ÝMSAD Baþkaný Tayfun Küçükoðlu; Türkiye’nin depreme karþý hazýr olmasý için kentsel dönüþüm çalýþmalarýnýn hýzlandýrýlmasý, kamuoyunu bilinçlendirme çalýþmasý yapýlmasý, müteahhitlerin yeterlilik sýnýflandýrmasýnýn yapýlmasý, denetimin sýfýr toleransla sürdürülmesi, hep birlikte güçlü bir platform oluþturulmasý gerektiðini savundu.


Türkiye ÝMSAD (Türkiye Ýnþaat Malzemesi Sanayicileri Derneði) tarafýndan 38’inci kez düzenlenen Gündem Buluþmalarý’ toplantýsý, 17 Kasým Salý günü BASF, GF Hakan Plastik ve Ytong’un katkýlarýyla online olarak yapýldý. Moderatörlüðünü Türkiye ÝMSAD Yönetim Kurulu Baþkan Vekili Ferdi Erdoðan’ýn yaptýðý toplantýnýn konuþmacýlarý TMB (Türkiye Müteahhitler Birliði) Yönetim Kurulu Baþkaný Mithat Yenigün, GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatýrým Ortaklýðý Derneði) Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Kalyoncu ve Türkiye ÝMSAD Yönetim Kurulu Baþkaný Tayfun Küçükoðlu oldu. GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Yeniay’ýn da katýldýðý toplantýda konuþmacýlar, Türkiye’nin deprem gerçeði konusundaki deðerlendirmelerini katýlýmcýlarla paylaþtý.


Can kayýplarýnýn nedeni deprem deðil ihmal ve kusurlu yapýlar


Türkiye’nin deprem ülkesi olduðunu ve yapýlarýn proje sürecinden itibaren bunun unutulmamasý gerektiðini kaydeden TMB Baþkaný Mithat Yenigün, “Son olarak Ýzmir depreminde yýkýlan binalar ile yitirilen canlar, doðru tasarýmýn, ehil müteahhitliðin ve yapý denetiminin hayati önemini bir kez daha acý biçimde ortaya koymuþtur. Bu depremde en çok hasarýn Bayraklý ve Bornova’da yaþanmasýnda bu bölgelerde zemin etüdünün yapýlmamýþ olmasýnýn, planlama ve yapý tasarýmý süreçlerinde zemin þartlarýnýn dikkate alýnmamasýnýn etkisi görülmektedir. Dolayýsýyla yaþadýðýmýz can kayýplarýnýn asýl nedeni deprem deðil ihmal ve kusurlu yapýlardýr” diye konuþtu.


Yeterlilik sistemi önemli, etkin biçimde uygulanmalý


Türkiye’de þaþýrtýcý olmakla birlikte yaklaþýk 450 bin müteahhidin olduðunu hatýrlatan Mithat Yenigün, her müteahhidin her projeye uygun olmadýðýný ve bu çerçevede sektörde yeterlilik sisteminin etkin biçimde uygulanmasý gerektiðini belirtti. Depreme dayanýklý yapýlar için doðru malzemenin ehil biçimde kullanýlmasýnýn ve yapý denetimlerinin de önemi üzerinde duran Yenigün, “Beton dökerken, demiri kullanýrken, temel atarken özen gösterilmeli. Aksi halde bunlar o binanýn ömründen götürür. Oysa ihmaller mevcut. Dolayýsýyla nasýl güveneceksiniz? ‘Güven’ çok geniþ kapsamý olan bir kavram. Bizde her geçen gün azalýyor. Dolayýsýyla sektörde yeterliliklere göre sýnýflandýrma son derece önemli. Bu adýmlarda liyakat sahibi STK’lar ve kamunun iþbirliði de saðlanmalýdýr” dedi. TMB Baþkaný Yenigün ayrýca, depreme karþý eðitim ve farkýndalýðýn önemini vurguladý.


Kentsel dönüþüm sürecine bütüncül bakmamýz gerekiyor


Kentsel dönüþümün kentsel kalkýnmanýn bir parçasý olduðunu vurgulayan GYODER Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Kalyoncu, “Kentsel dönüþüm sürecine, riskli yapý stokunun yýkýlýp yeniden yapýlmasý olarak deðil; ekonomik, sosyolojik, insani boyutlarýný da düþünerek bütüncül bir biçimde bakmamýz gerekiyor. Türkiye’nin yapýlaþma alanýnda geçmiþten bugüne yansýyan sorunlarýnýn çözümü ve köklü bir deðiþimi için mevzuatýn yetersiz olduðunu düþünmüyorum. Kentsel dönüþüm sürecinde çoðunlukla mülk sahibi ile anlaþmazlýklar üzerinden oluþan problemleri görüyoruz. Bence mülk sahibi ile uzlaþýda özel sektörün deðil kamunun olmasý halinde güven ortamý oluþur­. Kentsel dönüþümü baþarmak ancak güven iklimi oluþturarak, uyumlu bir ekip çalýþmasý ile mümkün. Bu ekip çalýþmasýnýn kilit paydaþlarý olan mülk sahibi, planlamacý, tasarýmcý, geliþtirici ve kamu; birbirine güvenen, prensipleri net bir iliþki içerisinde bulunmalý. Bu güven ortamýnýn tesis edilmesiyle kentsel dönüþüm çok hýzlanacaktýr” dedi.


Türkiye altyapýsýný dünya standartlarýnýn üzerine çýkardý


Türkiye’nin son yýllarda altyapýsýný dünya standartlarýnýn üzerine çýkardýðýný belirten Mehmet Kalyoncu, þunlarý söyledi: "Türkiye altyapý geliþtirmeyi nasýl bu kadar baþarýlý bir þekilde yapýyor? Türkiye’nin havalimanlarý, hastaneleri, otoyollarý, enerji tesisleri, haberleþme altyapýsý, doðalgaz depolama tesisleri gibi her boyutuyla düþünülen çok saðlam bir altyapýsý var. Altyapýnýn ne kadar önemli olduðunu pandemi döneminde gördük. Tüm bunlarý yapan bir ülke üstyapýsýný geliþtirmekte neden geç kaldý? Altyapýdaki baþarýmýzý, üstyapýnýn dönüþümü için de gerçekleþtirmemiz halkýn katýlýmýyla mümkün. Altyapýyý geliþtirmek kamunun kendi gayretiyle yapabileceði bir iþ ancak üstyapýda kamu otoritesi ve toplumun birlikte gayret göstermesi gerektiði ortada. Bu yüzden toplumumuzun bu süreçlere katýlma rýzasýný nasýl saðlayabileceðimize bakmamýz lazým.”


Depreme hazýrlýk için güçlü bir platform oluþturmalýyýz


Kentsel dönüþüm sürecinde, kentsel kaliteyi artýrmak gibi bir fýrsat olduðuna dikkat çeken Mehmet Kalyoncu, “Biz sadece deprem olduðunda deðil, deprem olmasa da bir araya gelmeliyiz. Bilgi birikimimizi, tecrübelerimizi ve imkanlarýmýzý kullanacaðýmýz, depreme hazýrlýk için seferberlik baþlatacaðýmýz bir platforma ihtiyaç var. Bugün bir araya geldiðimiz toplantýnýn en somut katkýsýnýn, depreme yönelik güçlü bir platform oluþturmak için ilk adýmýn atýlmasý olduðuna inanýyorum. Bu platformda periyodik toplanýlmalý, depreme hazýrlýk için hedefler konulmalý ve bu hedefler takip edilmeli“ diye konuþtu.


Bilinçlenme seferberliði ile depreme karþý mücadeleyi artýrmalýyýz


"Tüm þehirlerimizde öncelik; depreme dayanýklý, çevre dostu yapýlarla can ve mal güvenliðini saðlamak olmalý” diyen Türkiye ÝMSAD Yönetim Kurulu Baþkaný Tayfun Küçükoðlu, þöyle konuþtu: “Cumhurbaþkanýmýz, Ege depreminin ardýndan yaptýðý açýklamada; þu ana kadar riskli yapý tespiti yapýlan 1 milyon 395 bin baðýmsýz birimdeki kentsel dönüþüm çalýþmalarý için 5 milyon kiþiye yaklaþýk 15,5 milyar liralýk destek verildiðini belirtti ve hala 6,7 milyon konutun dönüþmesi gerektiðini hatýrlattý. Kentsel dönüþüm eylem planýna göre önümüzdeki 5 yýlda da 1,5 milyon konutun dönüþmesi hedefleniyor. Ortalama bir hesap yaptýðýmýzda kamunun kentsel dönüþüme destek için bugünkü fiyatlarla kira ve taþýnma için 28 milyar TL, konut üretimi için ise 280 milyar TL kaynaðý aktarmasý gerekecek. Ancak ülkemizin de sýnýrlý kaynaklarý olduðunun farkýndayýz. Dolayýsýyla bizlerin, binalarýmýzda deprem güvenliði konusunda tüm ümidimizi ucuz kredilere ve kentsel dönüþüm desteklerine baðlamadan, bilinçli hareket ederek, kendi kaynaklarýmýzý da zorlamamýz gerekiyor. Bunun için de, toplumun motivasyonunu yükseltmeyi, bilinçlenmenin kuvvetlenmesini saðlamayý ve depreme karþý mücadeleyi artýrmayý amaçlamalýyýz. 6,7 milyon konutta, TÜÝK verilerine göre konut baþýna 3,4 kiþi düþtüðünden yola çýkarak hesapladýðýmýzda 22 milyon vatandaþýmýzýn riskli binalarda yaþadýðýný görüyoruz. Ortada böyle bir veri varken toplumun da artýk acilen harekete geçmesi gerektiðine inanýyoruz. Halkýmýzýn kaynaklarýný bilinçli bir þekilde buraya aktarmasý lazým. Bir can bile kurtarmak bizim gururumuz olacaktýr.”


Ülkemize kalýcý fayda saðlayacaðýmýz bir seferberlik baþlatmalýyýz


Deprem Güvenliði Bilinç Endeksi’ oluþturarak toplumu doðru yönlendirmek için hep birlikte çaba gösterilmesi gerektiðini vurgulayan Tayfun Küçükoðlu, “Ticari menfaatlerden arýnarak çýktýðýmýz bu yolda, ülkemize kalýcý fayda saðlayacaðýmýz bu seferberliði, bugünkü Gündem Buluþmalarý’ndan sonra baþlatabileceðimize inanýyoruz. Bizimle ayný heyecaný taþýyan STK’lar ve kurumlarla güçlü bir platform oluþturup, bilinçlendirme hedefiyle önemli adýmlar atabiliriz. Güç birliðini ne kadar geniþ tutabilirsek, bu güç birliði ile alacaðýmýz yol da, istikrarýmýz da, ülkeye saðlayacaðýmýz fayda da o kadar büyük olur” dedi.


Ýnsanlar baþýný soktuðu evi sorgulamalý


Toplantýnýn moderatörü Türkiye ÝMSAD Baþkan Vekili Ferdi Erdoðan, konut alýrken deprem güvenliðinin sorgulanmasý gerektiðinin altýný çizerek þunlarý söyledi: “Ýnsanlar, buzdolabý, çamaþýr makinesi satýn alýrken; makinenin harcadýðý enerjiyi ve enerji sýnýfýný sorgularken, otomobilin güvenlik sistemlerinden frenleme mesafesine, tükettiði yakýttan yol tutuþuna kadar sorgulama yaparken; baþýný soktuðu evin baþta deprem olmak üzere yangýn ve diðer doðal afetlere karþý dayanýklýlýðýný, kendisine nasýl bir konfor, yaþam ve hava kalitesi, enerji ve su tasarrufu ile atýk yönetimi saðladýðýný ayný duyarlýlýkla sorgulamýyor. Sorgulamaya en azýndan kentsel dönüþüm sürecinde yenilenen binalarla baþlayabiliriz. Bu binalarýn gerçekten ne kadar dönüþtüðünün kullanýcýlar tarafýndan takip edilmesi gerekir. Bu binalarýn Enerji Kimlik Belgeleri var mý? Ortam hava kalitesi nedir? Ses kirliliði var mý? Su tasarrufu nasýl? Depreme dayanýklýlýðý ne durumda? Yani konforun, can ve mal emniyetinin basit bileþenleri, tüm insanlarýmýz için temel ihtiyaçlardýr. Dolayýsýyla lüks ile konfor birbiriyle karýþtýrýlmamalý. Konut alýcýsý güvenli yapý ile ilgili sorgulamayý bilinç eksikliðinden dolayý atlýyor. Çünkü ya müteahhide ya arkadaþýna ya da bulunduðu bölgeye güveniyor. Oysa tüketici bilinçli bir þekilde, sisteme, müteahhitliðe, kentsel dönüþüme yönelik sorgulamasýný yapmalý ve depreme karþý güvenli bir eve sahip olup olmadýðýný bilmeli.”


Depremde Marmara Bölgesi durursa Türkiye durur


Deprem riski altýndaki Marmara Bölgesi’nin önemine dikkat çeken Ferdi Erdoðan, sözlerini þöyle tamamladý: “Marmara Bölgesi durursa Türkiye durur. Bölgede 11 il bulunuyor, 26 milyona yakýn insan yaþýyor. Nüfusun %30dan fazlasýnýn yaþadýðý Marmara Bölgesi, ekonomik büyüklüðün de %50’sini üretiyor, istihdamýn da 3’te 1’ini bünyesinde bulunduruyor. Bu nedenle Marmara Denizi’ndeki olasý bir deprem sadece bu bölgenin deðil, topyekun Türkiye’nin sorunudur. Sanayi, ticaret, üretim, ihracat çok ciddi zarar görür. Bu bakýmdan can kaybý baþta olmak üzere tüm risklerin önüne geçmek için doðru yol haritasýnýn çýkarýlmasý gerekiyor.”

Yorumlar

Top