AVRUPA'DA GAYRÝMENKUL DEÐERLERÝNDE VE FÝNANSMANINDA DÜÞÜÞ KAPIDA

AVRUPA'DA GAYRÝMENKUL DEÐERLERÝNDE VE FÝNANSMANINDA DÜÞÜÞ KAPIDA

Gayrimenkul sektöründeki güven ve kârlýlýk beklentilerinin gerilediðini, buna karþýlýk resesyon beklentisinin büyüdüðünü ortaya koyan rapora göre, önümüzdeki yýl gayrimenkul deðerlerinin düþmesi kaçýnýlmaz. 2023 yýlýna dair en çok endiþe yaratan konular ise inþaat maliyetleri ve kaynaklarýn bulunabilirliði, borç ve sermayeye eriþim olacak.

PwC ve Urban Land Institute (ULI) iþ birliði ile hazýrlanan Gayrimenkulde Geliþen Trendler® Avrupa 2023 raporunun sonuçlarý, Ýstanbul’da sektör temsilcilerinin bir araya geldiði toplantýda kamuoyu ile paylaþýldý. Avrupa gayrimenkul sektörü liderlerinin 2023 yýlý öngörülerini ortaya koyan araþtýrmaya göre, sektördeki güven ve kârlýlýk beklentileri düþtü. Bu eðilim, geçen yýl Avrupa ekonomileri pandeminin olumsuz etkilerini yavaþ yavaþ atlatýrken kaydedilen sektörel güven artýþý rüzgârýnýn tersine dönmesi adýna çarpýcý.

 

Rapor için görüþlerine baþvurulan Avrupa çapýnda yaklaþýk 1000 gayrimenkul liderinin büyük çoðunluðu iþ dünyasý, politika ve gayrimenkul ortamlarýna yönelik çeþitli göstergelerle ilgili endiþe taþýyor. Endiþe kaynaðý olan konularýn baþýnda %91’lik bir oranda enflasyon gelirken, bunu faiz oranlarýndaki deðiþiklikler (%89) ve Avrupa’daki ekonomik büyüme (%88) izliyor. Katýlýmcýlarý kaygýlandýran diðer konular ise sýrasýyla küresel (%79), bölgesel (%68) ve ulusal (%54) çapta yaþanan politik belirsizlikler. 

 

Gayrimenkul sektörü özelinde ise inþaat maliyetleri ve kaynaklarýn bulunabilirliði 2023 yýlýna dair en çok endiþe yaratan konular. Her 100 katýlýmcýdan 92’si maliyetler, 84’ü ise kaynaklar hakkýnda endiþeli olduðunu belirtiyor. Bir diðer önemli nokta ise, önceki yýllara kýyasla bu sorunlarýn daha uzun süreyle etkili olacaðýna dair beklenti; çünkü katýlýmcýlarýn %76’sý maliyetlere, %73’ü ise kaynaklara iliþkin problemlerin önümüzdeki üç ila beþ yýl içinde sektörü etkileyeceðini söylüyor. Tüm bu öngörüleri þekillendiren unsur ise, resesyon beklentisi. Çünkü araþtýrmaya göre gayrimenkul liderlerinin %71’i 2022 yýlý bitmeden Avrupa’nýn resesyona gireceðine inanýyor. Gerçekleþmesi halinde imar faaliyetlerini, finansmana eriþimi ve yatýrým hacimlerini doðrudan etkileyecek resesyon ihtimali nihayetinde doluluk oranlarýna, kiralara ve gayrimenkul deðerlerine de olumsuz yansýyacak. Birincil ve ikincil gayrimenkuller arasýndaki fiyat farký da açýlacak.

 

 

Gayrimenkulde Geliþen Trendler® Avrupa 2023 rapor sonuçlarýný deðerlendiren PwC Türkiye Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroðlu raporu þunlarý söyledi:


Bu yýlki rapordan da açýkça görüleceði üzere savaþýn yarattýðý enerji krizi ve onun sonucu olarak artan enflasyon, Avrupalý gayrimenkulcülerin pandemi dönemi sonrasý yeþeren ümitlerini ertelemelerine sebep oldu. Artan inþaat maliyetleri ve fona ulaþým önümüzdeki üç beþ yýl için Avrupa’lý gayrimenkulcüleri endiþelendiriyor. Yeni geliþtirmenin sýnýrlý kalmasýnýn mevcut gayrimenkul stoðuna yönelimi artýrýrken, gerek deðiþen alýþkanlýklar, gerek teknoloji ve gerekse de kentlerin dönüþümü sebebiyle iþlevini gereði gibi yerine getiremeyen gayrimenkul stoðunun ihtiyaca en uygun þekilde dönüþümü bu dönemin en önemli arzýný yaratacak gibi. Avrupa gayrimenkulünün bu zor döneminde kent sýralamasýnda her zaman olduðu gibi piyasanýn derinliðinin en önemli faktör olarak ortaya çýkmasý þaþýrtýcý deðil. Maliyetlerin yüksekliði, fona ulaþmadaki sýkýntý ve bu sebeplerle yeni arzýn sýnýrlý olmasý mevcut piyasada alýcý ve satýcýlarýn çok daha kolay karþý karþýya gelebildiði kentleri ön plana çýkarýyor. Ýstanbul, bir süredir olduðu gibi hem piyasanýn derin olmamasý hem de ve belki de daha önemlisi konut dýþýndaki gayrimenkul alanlarýna gereken deðerin ve önemin verilmemesi baþta olmak üzere pek çok sebepten dolayý listenin en altýnda yer alýyor bu yýl da. 

 

Tüm bunlara raðmen Avrupalý gayrimenkulcüler gelecekten umutlular. Baþta enflasyon olmak üzere mevcut problemlerin, önümüzdeki  3-5 yýl içinde çözüleceðine ve çevresel, sosyal, kurumsal yönetiþim ilkelerine baðlý, sosyal etkiyi ve çeþitliliði ön planda tutan gayrimenkul yatýrýmlarý ile yeniden beklenen getirilere ulaþacaklarýna inanýyorlar. Bunu gerçekleþtirmek için de gayrimenkul sektöründeki kurumlarýn hýzla yeni döneme uygun bir þekilde dönüþmelerini ve gayrimenkulün çaða ayak uydurmasýnýn önemli olduðunun altýný çiziyorlar. ’

 

 

 

Yatýrým ve geliþtirme potansiyeli açýsýndan Avrupa kentleri sýralamasý

 

Bu yýlki raporda, yatýrým ve geliþtirme beklentilerine göre kent sýralamalarýnda Londra zirvedeki yerini koruyor. Geçen yýl olduðu gibi bu yýl da Londra, baþta ofis ve lojistik olmak üzere genel görünüm açýsýndan Avrupa'nýn en tercih edilen kenti olmaya devam ediyor. Perakende ve konaklama da turizmdeki canlanma ile saðlam bir destek görüyor. Daha geniþ ve derin bir piyasanýn kalýcý cazibe noktalarý bu duyarlýlýðý destekliyor. Londra'nýn yatýrým piyasasýnýn derinliði, bu yýl ikincilik koltuðunu Berlin'den devralan Paris'in tek rakip olarak göründüðü kapsamlý “metropolitan bölgesinin” büyüklüðünü yansýtýyor. Ýstanbul, Türkiye’den temsil edilen tek kent olarak 30 Avrupa kentinin yer aldýðý listede 29. sýrada yer alýyor. 

 

Gayrimenkulde Geliþen Trendler® Avrupa 2022 listesinin ilk 10 kenti…

  1. Londra 
  2. Paris 
  3. Berlin 
  4. Madrid 
  5. Münih 
  6. Amsterdam 
  7. Frankfurt 
  8. Hamburg 
  9. Barselona 
  10. Milano

 

 

ESG, sektörün gelecek 20 yýlýný þekillendirecek

Araþtýrma bulgularýna göre Avrupa’daki gayrimenkul sektörü liderleri, sektörün uzun vadeli vizyonunu da ortaya koydu.

 

Geride býraktýðýmýz son iki yýlda pandemi, tedarik zinciri krizi, iþ gücü mobilitesi ve dayanýklýlýk sorunlarý gibi birçok faktör yapýsal deðiþikliði hýzlandýrdý. Hemen hemen tüm sektörlerde deðerler ciddi bir dönüþüm geçirirken; Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetiþim (ESG) giderek daha fazla önem kazandý. Nitekim rapor için görüþlerine baþvurulan isimler de “ESG odaklýlýk gayrimenkul sektöründe önümüzdeki 20 yýlýn en etkili trendi olacak” görüþünde birleþiyor. Finansal getirinin yaný sýra insana, çevreye ve dünyaya odaklanarak, tüm paydaþlarýn menfaatlerini gözetecek “sorumlu kapitalizm” anlayýþýnýn gayrimenkul sektörünü de þekillendirmesi bekleniyor. 

 

Bu kapsamda sosyal ve çevresel açýdan sorumlu bir iþletmeye sahip olmak (%93), kâr elde etmenin yanýnda sosyal bir etki yaratabilmek (%87) baþarýnýn belirleyici faktörlerinden olacak. Ýklim deðiþikliðiyle ilgili hedefleri yakalayabilmek, binalarý ‘yeþil bina’ konseptine uyarlamak, yýkýp yapma döngüsünü terk ederek mevcut binalarý yenilemek elbette beraberinde sermaye ve borç ihtiyaçlarýný da getirecek.

 

Öte yandan kullanýcý hizmet odaðýna dönüþürken gayrimenkul sektörü de binalarýn amaçlarýný ve müþterinin ihtiyaçlarýný ön plana çýkaran bir ‘hizmet alaný’ olarak konumlanacak. Konuta operasyonel fonksiyonlar katmak kadar kamusal alanlarýn saðlanmasý, paydaþ merkezli iletiþim yaratýlmasý, sosyal altyapýnýn kurulmasý gibi alanlarda gayrimenkul þirketleri daha büyük rol oynayacak.

Yorumlar

Top