'ISI VE SU YALITIMI, BÝNALARIN DEPREME MUKAVEMETÝNÝ BÜYÜK ORANDA KORUYOR'

'ISI VE SU YALITIMI, BÝNALARIN DEPREME MUKAVEMETÝNÝ BÜYÜK ORANDA KORUYOR'

Enerji tasarrufu için vazgeçilmez olan yalýtým uygulamalarý, binalarýn depreme dayanýklýlýklarýný korumak gibi önemli bir görevi daha üstleniyor! 1–7 Mart Deprem Haftasý’nda, tüm Türkiye’ye “Þimdi sýra depreme dayanýklý bina seferberliðinde!” çaðrýsýnda bulunan Ýzocam, binalarýmýzýn depremlere karþý mukavemetinin güçlü olmasý için gerekli olan ýsý ve su yalýtýmý uygulamalarýna dikkat çekiyor.

Ülke olarak 6 Þubat sabahý deprem gerçeðiyle en acý þekilde tekrar yüzleþtik. Art arda meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen yýkýcý depremlerle son yüzyýlýn en büyük felaketini yaþadýk. Bu deprem bizlere, binalarýmýzý gerek planlamalarý gerekse tüm yapý elemanlarýyla birlikte eksiksiz ve güçlü bir þekilde inþa etmemizin önemini bir kez daha hatýrlattý. Türkiye’nin en büyük yalýtým üreticisi Ýzocam, ülkemizde her yýl 1–7 Mart tarihleri arasýnda düzenlenen Deprem Haftasý’nda binalarýmýzýn depremlere karþý mukavemetinin güçlü olmasý için gerekli olan ýsý ve su yalýtýmý uygulamalarýnýn önemine dikkat çekerek, tüm Türkiye’ye “Þimdi sýra depreme dayanýklý bina seferberliðinde!” çaðrýsýnda bulundu.

Enerji tasarrufu için vazgeçilmez olan yalýtým uygulamalarýnýn, ayný zamanda binalarýn depreme dayanýklýlýklarýný korumak gibi önemli bir görevi daha üstlendiðini vurgulayan Ýzocam Genel Direktörü Murat Savcý, “Binalarda uygulanan radye temel, tünel kalýp taþýyýcý sistem, yüksek beton dayanýmý gibi teknik çözümler kadar, kritik noktalarda kullanýlan yalýtým ürünleri de binalarýn depremlerde ayakta durmasý için gereken öncelikli unsurlar arasýnda yer alýyor. Binalarýn dayanýmýnýn uzun yýllar ilk günkü gibi korunmasý için binalarý dýþ etkenlere karþý korumamýz gerekiyor. Dolayýsýyla binalarýmýzýn depreme dayanýklý olmasý amacýyla almamýz gereken önlemlerden biri, doðru þekilde hesaplanan ve nitelikli malzeme ve iþçilikle uygulanan ýsý ve su yalýtýmý...

Doðru ve nitelikli yapýlan ýsý yalýtýmý uygulamalarý, ýsýl farklar karþýsýnda duvarlarda yoðuþma olmasýný, dolayýsýyla duvarlar içinde rutubet oluþmasýný engelliyor. Rutubet gözle görülmeyen, bununla birlikte hem hane halkýnýn saðlýðýna hem de binanýn taþýyýcý sistemine zarar veren bir oluþum. Binanýn taþýyýcý sisteminde oluþan ve gözle görülmeyen hasarlar, yer sarsýntýlarýnda binanýn mukavemetini saðlayamamasýna sebep olabiliyor.

Ayrýca, özellikle toprak altýnda suyun bulunduðu bölgelerdeki su yalýtýmý doðru yapýlmayan binalarda temellerden tüm taþýyýcý sisteme kýlcal yollarla ilerleyen su, kolon ve kiriþlerin içindeki donatý yani demir iskeleti korozyona uðratýyor. Bu olumsuz durum binanýn depreme karþý mukavemetinin büyük oranda düþmesi ile sonuçlanýyor. Bu kaygý verici tablo, meydana gelecek depremlerde binanýn güvenliðinin yok olmasý anlamýna geliyor. Bu nedenle ýsý yalýtýmý gibi su yalýtýmý yaptýrmak da tüm binalar için hayati önem taþýyor.

Dolayýsýyla hem ülkemizin ekonomik anlamda kalkýnmasý hem de binalarýmýzda enerji tasarrufu saðlayabilmemiz için elzem olan yalýtým uygulamalarýnýn, binalarýmýzýn depreme dayanýklýlýðýnda da kritik bir role sahip olduðunu unutmamamýz gerekiyor” diye konuþtu.

“Þimdi sýra depreme dayanýklý bina seferberliðinde!”

Bilimsel araþtýrmalar ve tarihi veriler Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduðu gerçeðini ortaya koyarken, bizlerin de bu gerçeði ömürlerimiz boyunca pek çok kez deneyimlediðimizi ifade eden Ýzocam Genel Direktörü Murat Savcý, açýklamasýný þu sözlerle sürdürdü:

“En son 6 Þubat’ta merkez üssü Kahramanmaraþ olan ve toplamda 11 þehrimizi yýkýma uðratan depremlerle ilgili uzmanlarýn uyarýlarýný daha önce pek çok kez iþittik. Nihayetinde ayný bölgede 9 saat arayla meydana gelen 2 büyük deprem ve artçýlarý sebebiyle 30 bin bina enkaza dönerken 300 binin üzerinde konut kullanýlamaz hale geldi.

Uzmanlar, gelecekte de Marmara Denizi’nin yaný sýra Erzincan ve Bingöl’ün yer aldýðý Doðu Anadolu, Kuzey Anadolu ve Varto Fay Zonlarý’nýn kesiþtiði alanýn ve son depremde yara alan Hatay ve Adana’nýn yer aldýðý bölgenin, deprem riskiyle karþý karþýya olduðu uyarýsýnda bulunuyor. Dolayýsýyla ülkece baþlattýðýmýz seferberlikle yýkýma uðrayan illerimizde yaralarýmýzý sararken, bir yandan da ‘Þimdi sýra depreme dayanýklý bina seferberliðinde!’ diyerek tüm bu bilimsel verilere uygun þekilde, depreme dayanýklý binalar inþa etmemiz gerekiyor. Ayný þekilde deprem riski taþýyan illerimizde de yýkýma uðramamak adýna bir an önce bölgelerdeki riskleri analiz ederek gerekli önlemleri almamýz büyük önem taþýyor.

Bilindiði üzere ülkemizde 80 yýldýr deprem þartnamesi uygulanýyor ve 1999 Gölcük Depremi sonrasýnda yenilenen Deprem Yönetmeliði, gerekli görülen hallerde güncellenmeye devam ediyor. Binalarýn deprem dayanýmýnýn arttýlmasý için; baþta Deprem Yönetmeliði olmak üzere yürürlükteki tüm ilgili kanun ve yönetmeliklere göre projelendirilmeleri, yerinde zemin etütlerinin gerçekleþtirilmesi ve bu projeler doðrultusunda yapým tekniklerine uygun olarak inþa edilmeleri gerekiyor.”

Yorumlar

Top