MUTFAKSIZ EVLERE HAZIR OLUN!

MUTFAKSIZ EVLERE HAZIR OLUN!

2023’ün son üç ayýnda konut sektörünü inþaatýn duayen ismi, Nazmi Durbakayým ile deðerlendirdik. Teknik Yapý Holding Onursal Baþkaný ve ÝNDER Yönetim Kurulu Baþkaný Durbakayým, konut satýþlarýný, ucuz satýlýk ve kiralýk konutun formülünü, depreme dirençli binalar için ‘Yol Haritasý’ný gayrimenkul firmalarýnýn halka arz ediþlerini ve 2024 beklentilerini MoveUp Talk’ta MoveUP Dergisi Genel Yayýn Yönetmeni Naz Kurt’a anlattý…


– Yýllarýn deneyimli ismi olarak Teknik Yapý’yý nasýl kurdunuz, nasýl önemli bir marka haline getirdiniz?

“ÝTÜ’den mezun olduktan bir taraftan yap-sat inþaatlarý, bir taraftan da fabrika inþaatlarý, iþ ve konut alanlarý da yapýnca makrodan mikroya düþünebiliyorsunuz. Böylelikle Teknik Yapý’nýn bir çizgisi oldu. Bugün çok büyük projelerimizde dahi en ufak detaylarý edinebiliyoruz. Bunlarý proje safhasýnda incelediðimiz için imalat safhasýnda güçlük çekmiyoruz.

Derler ya, “Postacýya bir gün izin vermiþler, bütün þehri dolaþmýþ”, bizim bütün iþlerimiz inþaat üzerine. Ýnþaat, projelendirmek, yer seçmek, pazarlamak gibi sürekli yaþayan bir süreç. Projeyi bitirip insanlar yaþamaya baþladýðýnda yeni ihtiyaçlar olduðunu gördük ve iþletme þirketleri kurduk. Diðer taraftan hep örnek aldýðýmýz otomotiv ve sanayii sektöründeki nereden alacaðým, bakýmýný nereye yaptýracaðým gibi sorunlar konutlarda da var. Dairelerde çýkacak sorunlarý bilen birinin çözmesi lazým. Bunlara önem vererek bugünlere kadar geldik.
Teknik Yapý’nýn bugün binlerce müþterisi var, ‘Dostlarýmýz’ diyoruz onlara. Her yaptýðýmýz projede öncelikle ‘Teknik Yapý Dostlarý’na lansman yapýyoruz.”

– Teknik Yapý’nýn evlerinde oturanlardan biriyim. Aile arasýnda konuþurken þöyle bir muhabbet geçer; “O ev çok huzurluydu”…

“Projelerimizi yaparken bir konsept seçtikten sonra dairenin içinde nasýl yaþanýyor, Ev hanýmlarýnýn alýþkanlýðýdýr, salonun þeklini senede birkaç kez deðiþtirmeden rahat edemezler. Biz de salonda oturumun kaç versiyonunun olabileceðini hesap ediyoruz. Dikkat ederseniz bazý dairelerde böyle bir deðiþiklikte kablolar uzuyor gidiyor, bunun önüne geçiyoruz; dolaylý aydýnlatma dediðimiz yeni aydýnlatmayý yaptýk. Konutun insana hizmet etmesi, insanýn konuta uðraþmamasýný saðladýk. “Huzurlu ev” dediðinizde de bir takým faktörler var: Güneþi nereden alýyor?.. Mutfak dahil nasýl bir hava sirkülasyonu yaratýyorsunuz?.. Bunlarý da tasarladýðýnýz vakit, o ev size bir sýcaklýk veriyor.”

“Evin metrekaresi veya oda sayýsý deðil fonksiyon olarak yeterli olup olmadýðý önemli. 2004’ten sonra 1+1 modelini ilk uygulayanlardanýz. 1976’da home-office yaptýk Þiþli’de. Orada ilginç bir þekilde talep gördük. O zamandan beri küçük daire çalýþmalarýmýz var. 2004’te Uphill Court projesini yaparken, ‘bir insanýn evinde hem ikamet etmesi hem de çalýþmasý’ alternatifini önceledik. Öðrencilerin, ayrý yaþayan kiþilerin… Projenin baþýna çok talep gördük. Bir blok daha yaptýk… 1+1’in geliþtirilmiþ hali stüdyo daireye döndü ve Uzakdoðu’da da gördüðüm bir model: Mutfak yok… Evin maliyetini oluþturan en büyük unsurlardan biri mutfak. Çin’de mutfak yapmýyorlar çünkü dýþarýda yiyorlar, daha ucuza geliyor. Sonraki projelerimizde mutfaðý ortadan kaldýrmak gibi bir fikrimiz var.

DÜNYA ÝKÝNCÝSÝYÝZ AMA DEPREMDE REZÝL OLDUK”

– Nazmi Durbakayým, bu vizyona okuyarak mý gezerek mi sahip oldu?

“Gezerek, yaþayarak, düþünerek… Biz, “Yapalým ve bitsin” demiyoruz. Neticede sektör bunu benimsiyorsa ulusumuza yararý olsun çünkü dünyadaki inþaat sektöründe ikinci sýradayýz Türk müteahhitler olarak. Her þeyin güzelini, iyisini yapmaya muktediriz. Ancak depremde binalarýmýzýn yýkýlmasýyla dünyaya rezil olduk! Bu bizim yaramýz. Ýnþallah bunu da önümüzdeki günlerde telafi ederiz.”

– Ýstanbul ve Ýzmir projelerinizde son durum nedir?

“Ýstanbul’da 6 projemiz var ediyor. Bir kýsmý teslim ediliyor, yeni baþlayacaklarýmýzýn hazýrlýklarýný yapýyoruz. Zaten bu bizim rutinimi: Biri biter, diðeri baþlar… Ýzmir’de Alsancak’ta bir projemiz var; yýl sonundan itibaren teslimlere baþlayacaðýz. Ýzmir halkýnýn beklenti ve yaþam alýþkanlýklarýna göre tasarladýk. Denizli’deki projemize baþlamadan önce Denizli halkýný inceledik. Neyi seviyor, ne yapýyor? Balkonda yaþýyorlar mesela… Balkonda da güneþten rahatsýz olunca çarþaf asýyorlar. Projede buna göre çözümler ürettik. Ýzmir’de de böyle çalýþtýk. Ýstanbul ve Ýzmir arasýnda mekik dokuyoruz.”

– Ýki þehir de deprem riski üzerinde…

Bakýn, deprem olmazsa dünya yaþamaz, ölür! Dünyaya hayat veren yer hareketleri. Yaðmur, kar, rüzgar gibi… Depremin ne þekilde olacaðý biliniyor, siz binanýzý ona göre inþa ettiðiniz zaman sorun olmaz. Bunun en büyük örneði Japonya’da deprem oluyor, insanlar yaþamýna devam ediyor.”

– Ýmalatta deðiþim olur mu sizce?

“ÝNDER olarak ‘Yol Haritasý’ hazýrladýk, zeminden baþlayarak… Faydan 5-10 metre öteye çekmek suretiyle inþaat yapýlabilir. Fayýn üzerine yapmazsanýz sorun yok. Heyelan bölgesinin üzerine bina katiyen yapýlmaz. Heyelan bölgesi, anakara üzerinde akan, kayan bir bölge. Bunu tutamazsýnýz. Deprem farklý. Fay kýrýlýyor ve belli bir etkileþim ile hareket oluyor. Bunu biliyorsunuz ve hesaplýyorsunuz, projenizi ona göre yapýyorsunuz. Ýzmir’deki bölgede çok ciddi zemin çalýþmalarý var. 1.5 sene sürdü. Önce etrafýna perdeler yapýlýyor, ankre ediliyor, üzerine toprak ve baret kazýklar yapýlýyor, bir buçuk sene zemini iyileþtiriyorsunuz. Zemini hazýr hale getirdikten sonra sorun yok… “

– Ýþin büyük yoðunluðu temel kýsmýnda, sonraki bölümler hýzla yükselir zaten…

“Bazý yerlerde kayalýk ve þanslý zeminler vardýr. Orada kazýða ve iksalara ihtiyacýnýz olmaz ama heyelan olmayan her arazide zemin iyileþtirme yapýlýr. Üst yapýda zaten yapýlacaklar belli ama maalesef hala ayný hatalar yapýlýyor. Deprem görüntülerinde þunu görüyorsunuz: Sandviç tipinde üst üst yýðýlmýþ döþemeler. Bunun sebebi de mesnet noktalarýnýn kolonlarla kiriþlerle oluþan düðüm noktalarýnýn iyi yapýlmamasýndan dolayý bunlar katlanýyor. ÝNDER’in Yol Haritasý’nda var: Düþey elemanlarla yatay elemanlar eþ zamanlý dökülemez. Döktüðünüz vakit düðüm noktalarýný oluþturamýyorsunuz. Donatýyý ona göre baðlayamýyorsunuz, baðlasanýz beton geçmiyor, vibrasyonu saðlayamýyorsunuz. Bunlarý yaptýðýnýz vakit hiç problem yok. Bitti…”

– 50 yýlda, konut sektöründe hiç bu kadar iniþ görmüþ müydünüz?

“Uçakla þehrin üstünden geçerken rahmetli Turgut Özal’dan þu sözleri duyduk: “Her taraf kýrmýzý olmuþ, bu iþe fren yapalým”… Bugün Türkiye’de yýlda 700 bin konuta ihtiyacýmýz var. Bu yapýlýrken tüketici ve üreticinin rakam olarak bir yerde buluþmasý lazým. Ülkemizde geçici bir hasret oluyor, sonra yine kavuþuluyor.”

“ARSA BEDAVA OLMALI!”

“Arsa en büyük maliyet girdimiz, Ýnþaatta þu denklem vardý: 1/3’ü arsa, 1/3’ü inþaat gideri, 1/3’ü de müteahhitlik kârý… Sonuncusu artýk bitti. O milattan önceydi, ben bir miktar yakaladým… Müteahhit kazancý, arsa ve inþaat maliyetleri arasýnda paylaþýldý. Bugün arsa maliyeti, inþaat maliyetinin –en tercih edilmeyecek yerde bile- yüzde 50’si. Bazý bölgelerde yüzde 80… Hal böyle olunca arsa belirleyici oluyor. Bizim burada arsa girdisini ortadan kaldýrmamýz lazým. Arsayý bedava yapmamýz lazým.

– Bunun için devletten destek almamýz lazým…

“Bugün dünyada model nedir? Ýngiltere’de arazi kamunun, þahsýn deðil. Uzun yýllýk kiralamalar yapýlýyor. 49 veya 99 yýllýðýna. ÝNDER olarak 1.5-2 yýldýr öneriyoruz: Kamu, arsanýn üst hakkýný versin, 49 yýllýðýna burasý kiralansýn. Arsa girdisi olmadýðý vakit, sýrf inþaat… O kýsým da makul rakamlara inebilir. Maliyetler de yüzde 50’ye iner. Yolda yürürken aklýnýza geliyor mu “Bu yol kaç para?” diye? O mal kamuda, onun deðeri yok. Binanýn kullanýldýðý arsada da bu yapýldýðý takdirde masraflar aþaðý çekilir.”

– Ýnþaat þirketlerinin halka arzýyla alakalý ne düþünüyorsunuz?

Doðru bir hareket, çünkü Türk insanýn en güvendiði yatýrým gayrimenkul. Gayrimenkule tek baþýna sahip olma þansý azaldýkça, bir takým yan ürünler çýkýyor; payý, hissesi, devresi vs… Altýný yastýk altýna koyarlar ama dövizden ve borsadan korkar normal vatandaþ. Güvenli liman gayrimenkul. Gayrimenkul sektöründen hisse almasý, parasýnýn yine güvendiði sektörde bulunmasý anlamýna geliyor. Halkýmýzýn ihtiyacý olan bir hareket, inþaat sektöründe çalýþan firmalarýn da ihtiyacý olan finansman kaynaðý…”

– 2023’ü geride býraktýk, sizce 2024’te neler olacak?

“Sektör bundan sonra toparlanacak. Peki nasýl? Konut kredileri yokken inþaat firmalarý nasýl satýyordu? Ýpotek yaparak kendi kredi saðlýyordu. Tekrar o döneme dönüþ var. Yeterli banka kredisi alamayanlar takas yoluna gidecek. Yani bu sektör durmaz, þimdi yukarýya doðru hareket edeceði noktaya geldi.




Yorumlar

Top