KONUTTA BALON VAR MI?

KONUTTA BALON VAR MI?

Türkiye Gayrimenkul sektörünün gündemini belirleyen en önemli platform olan 14. Gayrimenkul Zirvesi bu yýl '1/100.000'den 1/1000'e Gayrimenkul Sektörü' temasýyla düzenlendi. Zirvenin öðleden sonraki oturumlarýnda gayrimenkul sektörü tüm detaylarý ile masaya yatýrýldý.

GYODER Yönetim Kurulu Baþkan Yardýmcýsý Haluk Sur'un yönettiði "Bina ile Güveni Birlikte Ýnþa Etmek" isimli oturumda iþ saðlýðý ve güvenliði konusu tartýþýldý. Haluk Sur konuya iliþkin, "Sektörün yeniden yapýlanmasýný saðlamak için GYODER olarak 15 yýldýr toplantýlar, zirveler yapýyoruz. Son dönemde farklý negatif ayrýmcýlýðýn hat safhada olduðu bir döneme rastladýk. Birbiri ardýna yaþanan iþ kazalarý neticesinde sevgi ve nefret tarafý ortaya çýktý. Ýþ saðlýðý ve güvenliðine iliþkin problemlere bakýldýðýnda ne yazýk ki yeterli eðitim ve bilinç düzeyine sahip olunmadýðýný görüyoruz. Burada iþveren, iþçi ve denetleyen ayaðýnýn tavizsiz, kurallarý hassasiyetle ve tespit edilmiþ regülasyonu harfiyen uygulayan bir yapýda olmasý gerekiyor. þu an ise bunun olmadýðý bir yerdeyiz. Ýnþaat sektörü orta gelir tuzaðýnýn içeriðine bakýlmadan bunun sorumlusu olarak algýlandý. Ülkemiz son 30 yýldýr orta gelir tuzaðýndan kurtulmanýn yollarýný arýyor. Ancak inanýyorum ki zamanla ekonomimiz daha güçlü bir hale gelecek" dedi.

"215 yýlý yeni bir dönem olacak"

DETAM Grup Yönetim Kurulu Baþkaný Dr. Ýbrahim Oður, konuþmasýnda gayrimenkul sektörünün istihdama katkýsýný vurguladý. Oður konuþmasýnda "Gayrimenkul sektörü ülkemizin en fazla istihdamýný yaratan bir sektördür. Bu anlamda istihdama katkýda bulunan iþçilerimizin hayatlarýna katkýda bulunmak önemli bir yer tutuyor. Ýþ kazalarýnýn yaygýnlaþmasý taraflarý hareket geçirdi. 2015 yýlý ÝSG için yeni bir dönem olacak. Bu çerçevede hükümetimiz bir dizi yasal düzenleme çalýþmalarýna baþladý" dedi. Oður, GYODER Yönetim Kurulu iþ saðlýðýnda ne yapabilirizin çalýþmalarýný baþlattý sözleri ile konuþmasýný tamamladý.

MSGSÜ Kentsel ve Bölgesel Planlama Fakülte Üyesi Aslý Odman ise iþ saðlýðý ve güvenliðine iliþkin, "Bugün Türkiye'de kayýt altýna alýnabilen alanda, her gün en az 5 çalýþan hayatýný önlenebilir iþ kazalarýnda kaybediyor. Uluslararasý hesaplamalara göre, kayýt altýna alýnmayan meslek hastalýklarý, psikososyal risklerin sonuçlarý ve iþ kazalarýný da dikkate aldýðýmýzda, Türkiye'de günde en az 20 insan çalýþma kaynaklý hayatýný kaybediyor. Ýnþaat sektöründeki kayýplarýn tablosunun gösterdiði gibi bir hepsi önlenebilir olan kaza ve hastalýklarýn, yapýsal nedenlerine dikkat çekilmeli. Ýþçiler için kaza sonrasý soruþturmalarýn kamu güvenliðini ve toplumsal adaleti tesis ettirecek þekilde iþletilmemesi, 'cezasýzlýk' gibi sorunlar iþ güvenliði konusundaki baþlýca problemler olarak öne çýkýyor" dedi.  

"Mesele mevzuat deðil, mevzuatýn nasýl uygulandýðýdýr"

Çalýþma Bakanlýðý Eski Baþ Ýþ Müfettiþi Vedat Reha Mert ise konuþmasýnda yeni iþ güvenliði mevzuatýna deðindi. Mert, "Yeni bir mevzuat geldi, bütün mevzuatýmýz AB mevzuatýna uygun oldu. Mesele mevzuat deðil, mevzuatýn nasýl uygulandýðýdýr. Ýþ güvenliði sadece mevzuatý düzenlemek deðildir. Türkiye Sanayi Devrimi'ni geçemedi ve bir sanayi iþçisi üretilemedi. Bizim iþçimiz tarladan geliyor, bizim bunlara iþ güvenliði kültürünü aþýlamamýz lazým. Ýþ saðlýðý güvenliðini bir yaþayýþ biçimi ve hayat nizamý haline getirmeliyiz" þeklinde konuþtu.

ÝMS Proje Danýþmanlýk Ýcra Kurulu Baþkaný Serdar Güçar konuþmasýnda, "Mevzuat, eðitim-kültür ve çevresel þartlar iþ saðlýðý ve güvenliði konusunun gündemini oluþturuyor. ÝSG denetimi, ÝSG altyapýsý, eðitim-oryantasyon, denetim-refakat olayýn ana unsurlarýný oluþturmaktadýr. Olayýn diðer unsurlarý otorite denetimi, koordinasyon ve bireysel davranýþtýr. Altyapý ile ilgili çalýþmalarda Türkiye'de ilerlemeler var. Eksik denetim de diðer önemli bir sorun olarak karþýmýza çýkýyor. Ayný zamanda genel yapýmýzdan kaynaklanan bilinçsiz, duyarsýz, bireysel davranýþ sorunumuz var" dedi.

PWC þirket Ortaðý Ersun Bayraktaroðlu, "Her þey Göründüðü Gibi Mi? Doðru Bildiðimiz Yanlýþlar" sunumunda gayrimenkul sektörü ile ilgili yanlýþ bilinen konulara açýklýk getirdi.

"Sektörde Balon Var Mý?"
Ýþ GYO Genel Müdürü Turgay Tanes'in yönettiði "Sektörde Balon Var mý?" isimli oturumda ise tüketicinin alým gücü ve arz talep dengesi, sektör verileri neyi gösteriyor ve fiyat balonunun ne olduðu tartýþýldý. Eva Gayrimenkul Deðerleme Danýþmanlýðý tarafýndan hazýrlanan "Gayrimenkul Sektörünü Verilerle Konuþalým" adlý sunumda sektörü bekleyen rasyonel olmayan arsa fiyatý gibi sorunlara dikkat çekildi. Eva Gayrimenkul Deðerleme Danýþmanlýðý Genel Müdürü Cansel Turgut Yazýcý, "Balon ortamlarýnda konut fiyatlarý fiyatlarýn artacaðý beklentisi ile sürekli yukarý doðru ivmelenir ancak maliyetler ayný orada artmaz veya sabit kalýr. Ülkemizde ise fiyatlar yukarý çýkarken maliyetler hem inþaat hem de arsa açýsýndan hýzla yukarý çýkmaktadýr" dedi.

Wisconsin-Madison Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Yavaþ ise emlak balonunun tarifsizliðine dikkat çekti. Türkiye'de konut sektöründe balon var mý sorusundan yolan çýkan Yavaþ, Türkiye'de olasý bir balon patlarsa ne olur sorusunun yanýtlarýný aktardý. Yavaþ ayrýca Emlak Balonunun içindeki zehirli gaz: krediler baþlýðý adý altýnda konut kredisi konusuna açýklýk getirdi. Yavaþ: Konut Sektöründe Balon Var mý? Sorusu bize has bir sorun deðil, her yerde konuþuluyor. Burada ana faktör konut kredileridir. Krediler risk anlamýnda en önemli faktördür. Balonu ürkütücü yapan arkasýnda ne kadar kredi kullanýldýðýdýr. Türkiye kredi anlamýnda ABD ve Avrupa'ya göre daha saðlam bir konumda bulunuyor.

"Türkiye'de bir balon sorunu yok"

Ayný oturumda Türkiye'nin dünyada demografik yapýsýyla ön plana çýktýðýný vurgulayan Garanti Mortgage Genel Müdürü Murat Atay, konuþmasýnda, "GYODER'in yaptýðý analizlere göre her sene 600 binden fazla konut üretimi gerekiyor. 2004 sonu itibarýyla Türkiye'de mortgage sektöründen bahsetmek mümkün deðilken, þu anda katýlým bankalarý ile beraber 110 Milyar TL'yi aþmýþ durumda. Geçen 10 yýl boyunca çift haneli büyümeye imza attý, yýlda ortalama olarak yüzde 25 artýþ gösterdi" diye konuþtu.

Atay konuþmasýnýn devamýnda, "Suni bir talep patlamasý söz konusu deðil; ancak nüfusa paralel doðal bir arz artýþýndan bahsedebiliriz. Fiyatlarda bir yükseliþ var; reel bazda bakýldýðýnda ise alarm verecek bir geliþme mevcut deðil. Sektörde balon diye tanýmlanan sorunun en büyük kaynaðý, söz konusu arz-talep arasýndaki fark. Garanti Mortgage olarak, Türkiye'de bir balon sorunu olduðunu düþünmüyoruz. Belirli segment ve bölgelerde arz-talep dengesizliði kaynaklý arz fazlasý mevcut. Ancak burada oluþan fazla stoðun fiyatlarda olabilecek düzeltme veya bölgenin çekiciliðinin artýrýlmasýyla eriyebileceði kanaatindeyiz" dedi.

Tüketicinin alým gücü ve arz talep dengesini anlatan EYG Gayrimenkul Yatýrým, Yönetim Kurulu Baþkaný Ömer Faruk Çelik ise "Türkiye'de konut talebinin yüzde 80'i orta ve alt gelir grubunun talebinden oluþuyor. Ancak üretilen konutlarýn yüzde 80'lik kýsmý orta ve üst gelir grubuna yönelik projelerden oluþuyor. Türkiye'de alýnan ruhsat sayýlarý 800 binlerde, ancak gelen talep 600 binlerde. Bunlara bakýnca arz ile talep arasýnda 150-200 bin adet konut üretiliyor gibi gözüküyor, bu da balon hissi uyandýrýyor. Oysa kentsel dönüþüm, yeniden yapýlan binalar özetle yýkým ruhsatlarýný bilmeden balondan bahsetmek de zor. Yani yýkýlan 1 dairenin yerine 2 daire yapýlýyorsa biri yýkýlan evin sahibine verildiði için pazara satýþ için bir daire geliyor. Bir baþka açýdan da her yýkýlan daireyi ya konut ihtiyacýna eklemek ya da satýþa sunulan daireden düþmek lazým. Önümüzdeki 5-10 hatta 20 yýlda da her yýl 600-700 bin konut ihtiyacý artarak devam edecek gibi gözüküyor. Konut geliþtiricilerinin de üretim iþtahý yerinde, üretim 800 bin adet gibi gidiyor" dedi.

Yorumlar

Top