"HER FIRTINADA UÇABİLECEK BİNLERCE ÇATI VAR"

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, özellikle Marmara Bölgesi'nde hafta sonu etkili olan lodos nedeniyle İstanbul ve Bursa'da çatıların uçarak büyük bir tehlike yarattığını belirtti.

Hafta sonundan itibaren etkili olan şiddetli lodos, beklenildiği gibi çatıların uçmasına yol açtı. Esenler'de bir apartmanın çatısı uçarken, Bursa'da bir hastanenin çatısının koparak düşmesi, büyük bir risk oluşturdu.

ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, her fırtınada kanıksanan çatı uçma olaylarının standartlara uyulması halinde Türkiye'nin gündeminden çıkacağını belirterek, "Florida'da hortum olduğunda bile binalar uçuyor ama çatı uçmuyor. Singapur tayfun bölgesi olmasına rağmen çatılar uçmuyor. Türkiye'de ise maalesef küçük fırtınalarda bile çatılar uçuyor. Çatılar, uzman ve tecrübeli uygulamacılara teslim edilerek, sertifikalı, standartlara uygun ürünler kullanılırsa benzer olayları yaşamayız" dedi.

Geleneksel yöntemle yapılan çatılar riskli
Türkiye'de geleneksel yöntemlerle yapılmış yaklaşık 7 milyon çatının olduğunu tahmin ettiklerini belirten Yavuz şöyle konuştu: "Geleneksel yöntemle yapılan çatıların büyük bölümü riskli ve şiddetli fırtınaya karşı dayanıksız. Çatıların projelendirme, yapım veya bakım süreçlerinde; çatı projesinin yapılmaması, yapım tekniklerine uyulmaması, standart dışı malzeme kullanılması veya yapım işlerinin bilgisiz, yetersiz ve belgesiz kişilere bırakılması durumunda yapılar riske açık hale geliyor. Her fırtınada çatı uçmasını kanıksamadan, risk ve tehlikelerden uzak olmak için çatıları standartlara uygun hale getirmeliyiz."

Çatı, binaya doğru bağlanmalı
Çatının binaya doğru bağlanmasının önemine dikkat çeken Yavuz, "Çatı bütünü içindeki, özellikle kalkan duvar, parapet, baca gibi yapı bileşenleri deprem sırasında yıkılmayacak, yapıdan ayrılarak çevreye savrulmayacak şekilde projelendirilmeli ve projeye uygun olarak inşa edilmelidir. Çatıların betonarme malzemeye bağlantıları, her yönde gelebilecek yükleri alabilecek şekilde uygulanmalıdır. Sadece çivilerle yapılan bağlantılarda uzun vadede performans düşer. Vida ve ankraj sistemleri kullanılmayan yani betonarme yapıya sabitlenmeyen yanlış uygulamalar, bu noktalarda zayıflığa yol açar. Yapılan iş her safhasında çatı konusunda uzman bir teknik eleman tarafından kontrol altında tutulmalıdır. ÇATIDER olarak sektörün ihtiyaç duyduğu uzman uygulama usta ve teknikerleri eğitiyoruz."

Su depoları, çanak antenler riski artırıyor
Çatılarda yer alan su depoları, çanak antenler, güneş enerjisi ısıtıcıları ve baz istasyonlarının risk artıran faktörler olduğunu kaydeden Yavuz, şunları söyledi: "Bu ekipman ve sistemlerin çatı üzerinde yer almaları bir hesaba ve projeye dayanıyor, usulüne uygun olarak yapılıyor ve yapımları denetleniyorsa sorun yaşanmaz. Ancak maalesef ülkemizde sıkça gördüğümüz üzere izinsiz ve bilgisizce yapılan ilaveler, deprem, fırtına gibi olaylarda bulundukları yapı ve çevredekiler için ciddi yaralanma ve ölümlere sebep olabiliyor. Çatının böyle sistemleri taşımadığı görüldüğünde tedbir alınmadan çatı üzerine ilave yükler konulmamalı."

Yanlış uygulamalar sağlık sorunlarına yol açıyor
Yavuz, çatılardaki yanlış uygulamaların başka sorunlara da yol açtığını belirterek tüketicileri şöyle uyardı: "Birçok çatıda tadilat yapılmasına rağmen birkaç sezon sonra tekrar akma, rutubet, küf ve nem sorunu yaşanıyor. Çatılarda doğru uygulama ve doğru ürün kullanımı, vazgeçilmez bir bütünü oluşturur. Biri olmadan sorunsuz çatı mümkün değildir. Çatılar yağmur, kar, rüzgar gibi dış etkenler ile ilk karşılaşan ve onlara karşı koyan en önemli yapı kabuğudur. Doğru detay ve doğru malzeme ile sistemine uygun projelendirilen ve uzman kişiler tarafından yapılan çatılar, su sızıntılarına, rutubete, küfe, ev içinde kötü kokulara ve hatta romatizma, solunum yolu ve deri hastalıkları gibi insan sağlığını tehdit eden ciddi hastalıklara karşı bir bariyer görevi görür."

Yorumlar

Top