KENT MERKEZLERİNİ DÖNÜşTÜRME FORMÜLÜ: TAPU TAKASI

KENT MERKEZLERİNİ DÖNÜşTÜRME FORMÜLÜ: TAPU TAKASI

Türkiye'nin zaruri ihtiyacı olan kent merkezlerinde dönüşümün, devlet eliyle, kat yüksekliklerini koruyarak ve yerinde dönüşüm olarak yapılması gündemde. Uzmanlar ise, "Bu formül özel sektör devrede olursa ve tapu takası gerçekleşirse sağlıklı işler" uyarısında bulunuyor. İmpo İmar Kurucusu Hüseyin Oflaz, bu yöntemle kent merkezlerinin değerinin bir kat daha artacağını da belirtiyor.

Marmara Depremi'nin üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen hala Türkiye'de 14 milyon, İstanbul'da ise 2 milyon konut doğal afetlere karşı güçlendirilmek için yıkılıp yeniden yapılmayı bekliyor. Bugüne kadar pek çok bölgede kentsel dönüşüm adı altında proje gerçekleştirilmiş olmakla birlikte söz konusu projelerin konut sayısı ve alan büyüklüğü olarak ihtiyacı karşılamaktan uzak olması, kentsel dönüşüm politikalarının yeniden gözden geçirilmesini gerekli kılıyor. Özellikle kent merkezlerinin dönüşümünde yüksekliğin korunması gibi kimi sorunların da aşılması gerekiyor. Kentsel dönüşüm politikalarının yenilenmesi sürecinde dönüşümün devlet eliyle, kat yükseklikleri korunarak, yerinde dönüşüm olarak yapılması gündemde. Ancak uzmanlar, bu formülün özel sektörün devreye girmesi ve tapu takası-transferi gerçekleştirilmesiyle sağlıklı işleyebileceği uyarısında bulunuyor.

Kent merkezlerinin değeri iki kat artar

Türkiye'de halen kentsel dönüşüm projelerinin yüzde 30'unu gerçekleştirmekte olan İmpo İmar Kurucusu Hüseyin Oflaz, özellikle İstanbul'da mevcut imar yoğunluklarından dolayı böyle bir formülün hayata geçmesinin zor olacağını belirtiyor. Hüseyin Oflaz, konuyla ilgili şu yorumda bulunuyor: " Merkezde 5-6 katlı, bitişik nizam binaların olduğu yerlerde 4-5 emsal yoğunluğu ile yerinde dönüşümü gerçekleştirmek zor. Buralarda fiziki ve ekonomik olarak ömrünü dolduran binaları yıkarak dönüşümü başarmak istiyorsak, kentin çeperlerinde transfer noktaları oluşturulması gerekiyor. Böylece devlet ya da özel sektör, dönüşüm bölgesinde yaşayanlardan tapusunu verenlere yaşamaya hazır haldeki transfer noktalarındaki projelerden tapu vermeli. Yeni evini aynı yerden isteyenlere ise değer artış yöntemine göre farkını ödemeleri kaydıyla dönüşüm bölgesinden ev verilmeli. Çünkü dönüşüm gerçekleştiğinde daha sağlıklı, güvenli, sosyal donatıları olan bir yer haline gelerek gayrimenkul değeri de yükselecek. şu anda kent merkezinde metrekaresi 2 bin lira olan yerlerin değeri dönüşüm sonrası 4-5 bin lira seviyesine çıkacak."

"Kayabaşı transfer merkezi olacaktı"

Türk insanının dokunduğu ve gördüğüne inandığını, bu nedenle dönüşüme ikna edilebilmeleri için onlara eski konutlarını verdiklerinde alacakları konutun gösterilmesinin yerinde olacağını anlatan Oflaz, Kayabaşı bölgesinin başlangıçta standardı yüksek sosyal konutlardan oluşan böyle bir transfer merkezi olarak planlandığını söylüyor. Oflaz, ancak sonradan farklı kaygılar ve hasılat paylaşımı modeli nedeniyle başlangıçtaki plana uyulamadığını belirtiyor.

"Asıl hazine garantisi kentsel dönüşüme verilmeli"

Boş alanlara bina yapmanın dönüşüm olmadığının altını çizen Hüseyin Oflaz, gerçek bir kentsel dönüşüm gerçekleştirmek için özel sektörü bu alana çekmenin ve bunun için de özel sektöre hazine garantisi verilmesinin gerektiğini ifade ediyor. Oflaz, şunları söylüyor: "Dönüşüm derken eskimiş, yıkılacak, ekonomik ve fiziki ömrünü tamamlamış binaları alıp yenilemekten bahsetmeliyiz.  Ancak bunu yaparken de sadece devlet eliyle gerçekleştirelim derseniz hem devlet bu işe yetişemez, hem de özel sektör biter. TOKİ bugüne kadar ancak 500 bin konut yapabilmiş, oysa İstanbul'un yıllık konut açığı 500 bin adet. Dolayısıyla ekonominin lokomotifi olan bu işe özel sektörü çekmek, bunun için de teşvikler vermek gerekir. Emsal artışı bir teşvik değil. Zaten sadece emsali artırarak dönüşüm gerçekleştiremezsiniz. KDV gibi, malzeme teşviki gibi formüller geliştirmeliyiz. Bugün çok tartışılan hazine garantisini sadece yol ve köprüler için değil, kentsel dönüşüm için de düşünmeliyiz..."

Yorumlar

Top