KENTSEL DÖNÜşÜMDE ÜÇÜNCÜ PERİYOT

KENTSEL DÖNÜşÜMDE ÜÇÜNCÜ PERİYOT

Üçüncü dönüşüm sürecinde, 'kentsel dönüşüm' kavramının ilk iki süreç içinde kullandığımız 'yık-yap, sat-yap', 'imar hakkı', 'apartman, gecekondu' vb kavramlardan farkı ortaya konulmalı. Faruk Göksu

İstanbul başta olmak üzere tüm kentlerimizde, parsel bazında 'yoğun yapılaşma' ve 'yap-sat' modeli ile 'piyasa koşullarında yaratılan finansman' yaklaşımı sonucunda 'düzensiz kentsel doku' ve 'apartman tipolojisi' ortaya çıktı.

Bir başka deyişle, kentlerimizde, planlı veya plansız imar operasyonları sonucunda 'yaşam  ve yapı riski' başta olmak üzere pek çok sorunun çözümü için 'Kentsel Dönüşüm' kavramı kullanılarak pek çok uygulama yapılmakta. Ancak, özellikle kamu odaklı yapılan 'zorunlu' uygulamalar, 'estetik' başta olmak üzere 'katılım', 'eşitlik', 'güven' konularında pek çok tartışmayı da beraberinde getirmekte.

Kentlerimizin üçüncü dönüşüm sürecine girdiği günümüzde, ilk iki süreç içinde çok fazla dikkate almadığımız 'sürdürülebilir', 'yaşanabilir', 'dirençli', 'akıllı' kent kavramları günümüzde yalnızca söylem bazında tartışılmaktadır. Üçüncü dönüşüm sürecinde, 'kentsel dönüşüm' kavramının ilk iki süreç içinde kullandığımız 'yık-yap, sat-yap', 'imar hakkı', 'apartman, gecekondu' vb kavramlardan farkı ortaya konulmalı.

Farklılık,  'vizyon', ' tasarım' ve 'yönetim' temel kavramları üzerine olmalı. Kentlerimiz yeni vizyon çerçevesinde yeniden kurgulanmalı, yurttaşların sosyal ve ekonomik durumlarını dikkate alan yaşam tasarımları yapılmalı, katılımcı ve işbirliğine dayalı yönetim ortamları yaratılmalı.

Dünyada yaşanan 'Kentsel Rönesans', 'Yeni Yüzyıl Kentleri', 'Akıllı Kent', 'Dayanıklı Kent' vb gibi kentsel akım deneyimlerinden yararlanarak kendimize özgü 'Gelişen Kentler', 'Paylaşan Kentler', 'Kültür Kentleri', 'Bahçe Kentler', 'Tematik Kentler' vb gibi yeni akımlar tartışmaya açılmalı.

Kentlerimizin yeniden kurgulanmasında geçmiş uygulamalardan dersler çıkarılmalı, mekan ve yaşam tasarımı üzerine yeni yaklaşımlar geliştirmeli. İnsan ve mekan ilişkisinde geçmiş ve gelecek arasında bağlantılar kurulmalı, tasarımcı yaşayanla empati kurmalı.

Kentlerimizin yeniden kurgulanmasında geçmiş uygulamalardan dersler çıkarılmalı, mekan ve yaşam tasarımı üzerine yeni yaklaşımlar geliştirmeli. İnsan ve mekan ilişkisinde geçmiş ve gelecek arasında bağlantılar kurulmalı, tasarımcı yaşayanla empati kurmalı.

?û        Zaman; söylemden eyleme geçiş, birlikte tasarım, birlikte yönetim zamanı.

?û        Zaman; vizyon, stratejik tasarım ve uzlaşma zamanı.

?û        Zaman, yukarıdan ve aşağıdan birlikte bakış zamanı.

?û        Zaman; gönüllü olma, yaratıcı olma zamanı.

Bu nedenle, şirketimiz, Kentsel Strateji tarafından;

?û        2012, 'katılım' yılı ilan edildi, DESTEK platformu kuruldu.

?û        2013, 'tasarım' yılı ilan edildi, Tasarım Atölyesi Kadıköy (TAK) kuruldu.

?û        2014, 'vizyon' yılı ilan edildi, Nef Grubu ile Vizyon Platformu kuruldu.

Üç çağrının başarısı, gönüllülük ve kamu, özel, sivil işbirliği yaklaşımının benimsenmesi oldu.

Demokrasi, Ekonomi, Strateji, Toplum, Eşitlik, Katılım temel ilkelerini benimseyen DESTEK Platformu;

?û        3ada1ada, mahalle, kent ölçeklerinde yeni dönüşüm modellerini gönüllü tasarımcılarla tartışmaya açtı.

?û        Tasarım Atölyesi Kadıköy (TAK) ise gönüllü tasarımcılar ile Kadıköylüler'i, belediyeyi destekçileri ve öğrencileri tasarım başlığı altında buluşturdu.

?û        Vizyon Platformu ise 81kent81vizyon ve Sosyal Etki programları ile Kent Stratejisti ve Sosyal Plancı yetiştirme hedefi doğrultusunda gönüllü olarak çalışmakta.

Yakın zamanda, çalışmalarımız, bu kez yetiştirdiğimiz, 'kent stratejistleri', 'mahalle tasarımcıları' ve 'sosyal plancılarla' birlikte büyüyerek ve gelişerek devam edecek.

Kapsamlı dönüşümün çerçevesi belirlenirken planlama, proje geliştirme ve uygulama süreçlerini içeren yeni yaklaşımlar geliştirilmelidir. Yaklaşımın temel ilkesi 'katılım' ve 'işbirliği' olmalıdır.

Proje ortaklıkları, projeden özellikle birinci derecede etkilenen grupların, birlikte yaratılan proje senaryosu kurgusu içinde bir araya geldikleri ortamlardır.

Portakal Çiçeği Vadisi-Ankara örneğinde, proje ortaklığı, kamu-özel sektör işbirliği, arsa sahipleri ve girişimcinin de katılımı ile gerçekleşmiştir. Özellikle, arsa sahipleri, proje kararlarına, temsilcileri aracılığı ile şirket, yönetim ve denetim kurullarında, temsil edilerek katılmışlardır.

Dikmen Vadisi-Ankara projesinde ise proje geliştirme yükümlülüğünü Ankara Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin katılımı ile yine şirket üstlenmiştir. Ancak, ortaklık, şirket ve belediye yöneticileri ile arsa sahiplerinin kooperatifler çatısı altında örgütlenerek, temsilcileri aracılığı ile katıldıkları Proje Karar Kurulu yöntemi ile sağlanmıştır.

Sonuç olarak; kamu, özel ve sivil sektörlerin stratejik aktörleri, kentsel dönüşüm stratejilerini birlikte geliştirmek zorundadır. Stratejik işbirliği, ulusal düzeyden, mahalle düzeyine kadar, yatay ve dikey ilişkiler çerçevesinde ve farklı ölçeklerdeki yönetim biçimi ile kurulmalı.

Kentsel dönüşüm projelerinin geliştirilmesi için vizyon, yeni bir yaklaşım, proje ortaklığı ile yenilikçi model ve teknikler geliştirilmeli.

Yorumlar

Top