TARİH, BÜYÜKYALI'DA YENİDEN CANLANIYOR

TARİH, BÜYÜKYALI'DA YENİDEN CANLANIYOR

Özak GYO, Ziylan Gayrimenkul ve Yenigün İnşaat'ın, Kazlıçeşme sahil yolunda Mayıs 2016'da başlayan Büyükyalı Projesi'nde yaşam, 2019'un ilk çeyreğinde başlayacak.

Özak GYO, Ziylan Gayrimenkul ve Yenigün İnşaat'ın, Kazlıçeşme sahil yolunda hayata geçirdiği Büyükyalı projesinin Mayıs 2016'da başlayan inşaatı, tüm hızıyla devam ediyor. Konsepti, kalite anlayışı ve yarattığı değerlerle dikkat çeken Büyükyalı, "insan" ve "iyi yaşam" kavramlarını odağına alarak, sakinlerine ve ziyaretçilerine her anlamda "iyi bir yaşam" sunmayı hedefliyor. Sahil bandında, içerisinde tescilli tarihi yapıların bulunduğu tek proje olan Büyükyalı'da, 100 yıldır kamunun kullanımına kapalı olan tarihi binalar restore edilerek, yeniden topluma kazandırılıyor. Büyükyalı; geçmişe gösterdiği saygı, üstün inşaat ve malzeme kalitesi, verimlilik ve fonksiyonellik odaklı mimarisi, nitelikli işçiliği ve yapı güvenliğiyle rakiplerinden farklılaşıyor.

Kentin tüm ulaşım akslarının kesiştiği merkezi bir lokasyonda bulunan Büyükyalı, ticari, sosyal ve kültürel alanların birbirine yürüme mesafesinde olduğu, her türlü ihtiyacını kendi içinde karşılayabilen bir "deniz semti" olarak tasarlanıyor.

"Tarihi yapıları, eskiye benzeterek yeniden yapmaya çalışmıyoruz, önceliğimiz eskiyi korumak"
Büyükyalı'da, restorasyon çalışmaları devam eden tarihi binalar hakkında bilgi veren Özak GYO Genel Müdürü Fatih Keresteci, "Büyükyalı'nın projelendirme aşamasından itibaren, üzerinde bulunduğumuz araziye çok özel bir hassasiyetle yaklaştık. Üniversitelerimizin arkeoloji ve sanat tarihi bölümleriyle birlikte çalıştık ve arazinin geçmişine uygun bir projelendirme yaptırdık. Bu doğrultuda arazimizde yer alan tarihi nitelikteki tüm binaları koruduk. Osmanlı dönemindeki ismi 'Fabrika-i Hümayun' olan proje alanında, yapımı 1880-1890'lara dayanan ve 'Dökümhane Binası' olarak kullanılan bir yapı, 'Fişek Fabrikası' olarak kullanılan, yapım yılının 1903-1904 olduğu tahmin edilen başka bir yapı, baca olarak inşa edilen ancak ardından farklı bir amaçla kullanılan su deposu, kışla hamamı ve çeşme gibi tarihi yapılar bulunuyor. Kendi döneminin karakteristik mimari özelliklerini yansıtan tüm yapılarda ortaya koyduğumuz restorasyon anlayışının temelinde; eskiyi, ilk halini korumak, zamanın bu yapılarda bıraktığı izi ve yaşanmışlığı günümüze taşımak, modern mimari yaklaşımın içerisinde bu binalara hak ettiği değeri vermek yer alıyor. Hiçbir şekilde eskiye benzeterek yeniden yapmaya çalışmıyoruz. Önceliğimiz koruyabildiğimiz alanlarda eskiyi olduğu gibi korumak, bunun mümkün olmadığı alanlarda ise eskinin ve yeninin birbirinden ayrıştırılabilmesini sağlamak. Diğer taraftan restorasyon çalışmalarımız sırasında bu yapıların endüstriyel amaçlarla inşa edildiğini de dikkate alarak ilerliyoruz. Çalışmaları, zaman zaman inşaat süreçlerimizi yavaşlatma riskini göze alarak sürdürüyoruz. Büyükyalı sayesinde, neredeyse 100 yıl sonra kamunun kullanımına açacağımız bu tarihi değerleri, İstanbul'a ve ülkemize armağan etmekten büyük mutluluk duyuyoruz." dedi. 

Fatih Keresteci, Büyükyalı'da, tarihi binalarda hayat bulacak sosyal yaşam hakkında bilgi vererek, "Büyükyalı'da insanlara ev ve işyeri dışında vakit geçirmek isteyecekleri 3. yaşam alanları yaratıyoruz. Tarihi semt pazarından, mahalle manavına, organik pazardan, balıkçıya kadar bir semtin tüm özellikleri, İstanbul'un tarihini yansıtan bu yapılarda canlanıyor. Dünyaca ünlü bir çok markanın yer aldığı alışveriş sokakları, seçkin restoranları, çocukları doğayla buluşturacak atölyeleri ve spor alanlarıyla, tarihle iç içe yeni yaşam alanları oluşturuyoruz. Bu sayede Büyükyalı'da yaşayanlar akla gelebilecek tüm ihtiyaçlarını yürüyerek giderme lüksüne sahip olacak. Büyükyalı'da ayrıca; tarihin, modern dünyayla sentezlendiği bir atmosferde hizmet verecek 500 kişilik tiyatro salonu, 600 kişilik 6 salonlu sinema ve sergi salonları da İstanbul'un kültür sanat hayatına farklı bir soluk getirmeye hazırlanıyor. Restore edilerek kültür sanat ve performans merkezi haline getirilen tarihi binalar; yüksek tavanları, her biri farklı özelliklere sahip orijinal tavan makasları ve tek tek elle temizlenerek orijinal haline getirilen özgün taş duvarlarıyla dönemin atmosferini yansıtacak." şeklinde konuştu.

"Malzeme seçimlerinde, kalite, konfor ve sürdürülebilirlik ön planda"

Restorasyon çalışmalarının yanı sıra projeyle ilgili de bilgi veren Özak GYO Genel Müdürü Fatih Keresteci, "Büyükyalı'da sadece beton bloklardan oluşan apartmanlar değil yeni bir yaşam deneyimi inşa etmeyi hedefledik. Bu hedefin temelini de kullanılan malzemelerden inşaat işçiliğine ve yapı güvenliğine kadar, her alanda üstün bir kalite anlayışı oluşturdu. Tasarım yaklaşımımızın dayandığı iki ana unsur ise verimlilik ve fonksiyonellik oldu. Bu iki kavramı odağına alan kullanışlı yaşam alanları tasarlamaya odaklandık ve klasik konut anlayışını farklı bir boyuta taşıdık. Büyükyalı'ya, lüks otellerden aşina olduğumuz görsel ve yaşamsal konforu yansıttık. Projelendirme sırasında, teknik anlamda problem oluşturabilecek, günlük yaşamda sorun çıkartabilecek tüm malzemeleri eledik. Malzeme kullanımlarında, kalite, konfor ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle hareket ettik. Yıllar geçse de değişen hayat tarzlarına uyum sağlayabilecek, tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek, kullanışlı yaşam alanları planlayarak, zamansız bir tasarım gerçekleştirdik. Birkaç örnek vermek gerekirse; Büyükyalı'da, mikrorganizmaların yaşamasına izin vermeyen ve yosun tutmayan, insan sağlığı açısından en uygun olan su borularını kullanıyoruz. Alt yapıda kullanılan gaz beton bölücü duvarlarla ısı ve ses izolasyonu en üst seviyede sağlanırken, nefes alan, sağlıklı alanlar oluşturuyoruz. İç mekan boyalarında antibakteriyel özelliğe sahip ürünleri tercih ediyoruz. Yerden ısıtma sistemi sayesinde, radyatör kullanılmadığı için odalar mimari açıdan çok daha kullanışlı. Buna benzer onlarca, yüzlerce ayrıntıyı paylaşmak mümkün. Tüm bu özellikleriyle Büyükyalı'nın, sektörde çok farklı bir yere konumlandığını her gün çok net bir şekilde görüyoruz."

Güvenlik maksimum seviyede

Konuşmasında Büyükyalı'daki yapı güvenliği konusuna da değinen Keresteci, şöyle konuştu: "Hem tarihi hem de yeni binalarımızın deprem tasarımı konusunda, ülkemizde yürürlükte olan tek resmi yönetmelik Türk Deprem Yönetmeliği olsa da, Büyükyalı'da deprem güvenliğini artırmak amacıyla farklı uygulamalar da gerçekleştirdik. Zorunlu olmamasına rağmen Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü'nce hazırlanan "İstanbul Yüksek Binalar Deprem Yönetmeliği'ni de baz alarak, yapılarımızın güvenliğini maksimum seviyeye çıkardık. Yapıların üzerinde bulunduğu zeminin deprem durumundaki gerçek davranışını öğrenmek için proje sahasında, özel jeofizik ölçümler yapıldı, binaların fay hattına mesafesi, bölgede geçmişte yaşanmış deprem kayıtları ve dünyada yaşanmış büyük yıkımlı deprem kayıtlarını göz önüne aldık. Özel uzmanlık isteyen, tarihi yapıların güvenli projelendirilmesi için ise bu tip yapıların restorasyonunda ülkemizin en yetkin isimleriyle çalıştık. Tarihi binaların temel çalışmaları için özel metotlar ile görselliği bozmadan ve dışarıdan hissedilemeyecek şekilde güçlendirmeler yaptık. Dileğimiz, Büyükyalı'da ortaya koyduğumuz bu hassasiyetin sektöre örnek olması."

Yorumlar

Top