DÜBEL DEYÝP GEÇME

DÜBEL DEYÝP GEÇME

Ýnþaat el aletleri sektörünün global jenerik markasý Hilti, ülke tarihinin en acý olaylarýndan biri olan 17 Aðustos 1999 depreminin 16. yýldönümü kapsamýnda "Türkiye'de Deprem Gerçeði ve Yapý Güvenliði" konusuna dikkat çekti.

Yüzölçümünün yüzde 92'si deprem kuþaðýnda yer alan ülkemizde, binalarýn depreme karþý güvenli olmasý hayati önem taþýyor. Ancak bilinenin aksine bu güvenlik sadece binanýn depremde yýkýlmamasý anlamýna gelmiyor. Hayati risklerin ve yaralanmalarýn önlenmesi için binanýn saðlamlýðý kadar elektrik tesisatý, asansör, dýþ cephe gibi yapý elemanlarýný sabitleyen dübellerin ve taþýyýcý sistemlerin saðlamlýðý da önemli.

Bu konudaki inovasyonu ve ileri teknolojisi ile global inþaat sektörüne yön veren ve Türkiye'de de depremle baðlantýlý ürün ve hizmetlerinin yaný sýra üniversiteler ve STK'lar ile gerçekleþtirdiði ortak çalýþmalarla dikkat çeken Hilti, 17 Aðustos depreminin yýldönümü öncesinde düzenlediði basýn toplantýsýnda binalarýn güvenliðine yönelik hayati önem taþýyan konularý masaya yatýrdý.

Hilti Global Teknik Pazarlama Müdürü Jorge Gramaxo'nun da konuþmacý olarak katýldýðý basýn toplantýsýnda, ÝTÜ Ýnþaat  Fakültesi Yapý ve Deprem Mühendisliði Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Alper Ýlki, Ýnþaat Teknik Deðerlendirme ve Bilimsel Araþtýrma Kurumu (ÝTBAK) Genel Müdürü ve Avrupa Teknik Deðerlendirme Kuruluþlarý Birliði EOTA'nýn Türkiye Temsilcisi Sinan Somer ve Hilti Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Çotur, deprem ülkesi Türkiye'de yapý ve baðlantý elemanlarýnýn güvenliði konusunda kalite standartlarýnýn yükseltilmesinin önemini vurguladýlar.

Can kayýplarýnýn yüzde 10'u yapýsal olmayan nedenlerden kaynaklanýyor
Toplantýnýn açýþ konuþmasýný gerçekleþtiren Hilti Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Çotur, Hilti'nin Türkiye'de önemle üzerinde durduðu deprem ve yapý güvenliði konusunda doðru dübel kullanýmýnýn ne kadar belirleyici olduðuna dikkat çekmeyi hedeflediklerini vurguladý.

Çotur, "Kullaným amacý ve tasarýmlarýna göre deðiþmekle birlikte günümüzde inþa edilen yapýlarýn tamamýnda, daha teknik olarak "ankraj" adý verilen, genelde "dübel" olarak bilinen yapýsal ve yapýsal olmayan baðlantýlar yapýlmak zorundadýr. Bu alanla ilgili net bir istatistiki çalýþma olmasa da geçmiþte yapýlan bazý çalýþmalar, incelenen spesifik depremlerde can kaybý nedeni olarak yaklaþýk yüzde 10 oranýnda yapýsal olmayan nedenleri sýralýyor. En çok göze çarpan yapýsal olmayan ve yapýsal uygulama örnekleri ise cephe kaplamalarý, asansör raylarý, mekanik-elektrik baðlantýlar veya filiz ekimi (yani mevcut bir taþýyýcý betonarme elemana ek olarak yapýlan yapý elemaný gibi) uygulamalarýdýr. Ankraj çözümleri bu elemanlarýn yapýya saðlýklý bir þekilde sabitlenmesini saðlar" dedi.

Onaysýz dübellere dikkat!
Hilti olarak ilk C2 belgeli bazý dübellerin üretimini de gerçekleþtiren, bu sistemin öncü firmalarýndan biri olduklarýnýn altýný çizen Çotur, "Bu konu Avrupa'da 2013 yýlýnda ortaya çýkarak C2 belgeli dübel kullanýmýna zorunluluk getirildi. Biz de Hilti olarak, yapýlarýn temel taþlarýndan biri olan ve Türkiye gibi bir deprem ülkesinde ortaya çýkacak kayýp ve hasarlarýn giderilmesi açýsýndan kritik düzeyde önem taþýyan doðru dübel kullanýmý konusuna dikkat çekmek istiyoruz. Ülkemizde yapýlan profesyonel ankraj uygulamalarýnýn büyük bir kýsmý standartlarda belirtilen testlere tabi tutulmamýþ ve ilgili onaylara sahip olmayan ürünler kullanýlarak yapýlýyor. Bu duruma en önemli sebep ise maalesef standart, yönetmelik ve þartnamelerde ankrajlara ait bölümlerin bulunmamasý ve sahada ankraj uygulamalarýnýn kontrolünün zayýf olmasý. Bu sebeple hali hazýrda "sembol" olarak tanýmlanan büyük projeler dýþýnda çok fazla dikkate alýnmayan doðru ankraj tasarýmý ve uygulamasý bilincinin ülkemizdeki tüm yapýlarda oluþmasýný saðlamayý amaçlýyoruz. Çünkü ankrajlarýn öneminin göz ardý edilmesi durumunda, deprem sýrasýnda bina içinde gerçekleþen bir kaza, domino taþý etkisiyle maalesef pek çok kazayý beraberinde getiriyor" dedi.

Hilti'den depremle ilgili çalýþmalara destek
Hilti olarak Türkiye'de depremle ilgili alanlarda yapýlabilecek çalýþmalarda daha da etkin bir þekilde yer almayý amaçladýklarýný vurgulayan Çotur, "Bugüne kadar Afet ve Acil Durum Yönetimi Baþkanlýðý'nýn (AFAD) koordinasyonu ile yürütülen yeni deprem yönetmeliði çalýþmasýnda kendi alanýmýz ile ilgili katkýlarý saðladýk. Bundan sonra da hem üniversiteler hem de Ýnþaat Teknik Deðerlendirme ve Bilimsel Araþtýrma Kurumu'nun (ÝTBAK) bu alanda yapacaðý çalýþmalarda yer alarak elimizden gelen desteðin en iyisini vermeye devam edeceðiz" diyerek sözlerini tamamladý.

AR-GE'ye ihtiyaç var
Toplantýda, ÝTÜ Ýnþaat  Fakültesi Yapý ve Deprem Mühendisliði Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Alper Ýlki, ülkemizdeki pek çok yapýnýn deprem dayanýmýnýn yetersiz olduðunu ve güçlendirilmesi gerektiðini vurgulayarak, "Güçlendirme uygulamalarýnda ankrajlar son derece yaygýn kullanýlýyor ve güçlendirmenin etkinliðinde hayati önem taþýyor. Ancak gerek ankraj tasarýmý gerekse uygulamasý konusunda ülkemizde bilgi düzeyi yeterli deðil. Ankraj tasarým ve uygulamasý konusunda meslek içi eðitimlere aðýrlýk verilmesi, yapýlacak güçlendirme çalýþmalarýnýn etkinliði sonucu can ve mal kayýplarýn minimize edilmesi açýsýndan son derece önemli" dedi.

Ankraj tasarýmý ve uygulamasý konusunda ülkemizde standart ve yönetmeliklerin henüz yeterli düzeyde olmadýðýnýn altýný çizen Prof. Dr. Ýlki, "Ülkemize has koþullarý da dikkate alan tasarým ve uygulama kurallarýnýn oluþturulmasý ve standartlarýn hazýrlanmasý için AR-GE çalýþmalarýna ihtiyaç bulunuyor. Bu konuda üniversite-sanayi iþbirliði için ÝTÜ ve Hilti arasýnda görüþmeler devam ediyor. Bu iþbirliðinin saðlanmasý halinde, gerek AR-GE gerek standartlaþma prosedürleri gerekse meslek içi eðitim konusunda önemli adýmlar atýlabilmesi mümkün görünüyor" diye konuþtu.

Belgesiz ve denetimsiz ürünlerin artmasý endiþe verici
Ýnþaat Teknik Deðerlendirme ve Bilimsel Araþtýrma Kurumu (ÝTBAK) Genel Müdürü ve Avrupa Teknik Deðerlendirme Kuruluþlarý Birliði EOTA'nýn Türkiye Temsilcisi Sinan Somer ise Türkiye'de hýzla geliþen yapý malzemeleri sektöründe ürün çeþitliliði ve yenilikçi ürünler arttýkça, belgesiz olan ve denetimsiz kullanýlan ürünlerin de ayný hýzla arttýðýna dikkat çekti. Somer, "Özellikle bir deprem bölgesi olan ülkemizde olasý bir depremden birinci derecede etkilenmesi beklenen beton ankraj üreticilerinin artmasý sevindirici, bu üretimlerin belgesiz yapýlmasý ve kullanýlmasý ise bir o kadar endiþe verici. Bu konunun önemine dikkat çekmek için yapýlacak deney ve belgelendirme süreçlerini teþvik etmek kurumsal üreticilere, kullanýcýlara ve proje yönetimi ile yapý denetimi yapan kuruluþlara; denetim ve mevzuata aykýrý kullanýmlarýn önlenmesi ve denetlenmesi görevi ise kamu kuruluþlarýna düþüyor. Konunun önemi kurumsal üreticiler, yönetim ve denetim kuruluþlarý ile birlikte tüketicinin de bilinçlendirilmesini zorunlu kýlýyor" þeklinde konuþtu.

Türkiye'ye özgü bir belge hazýrlanabilir
Hilti Global Teknik Pazarlama Müdürü Jorge Gramaxo, bir binanýn deprem yükleri altýndaki yapýsal stabilitesini saðlamak veya cephe kaplamalarý, asansör raylarý, mekanik-elektrik baðlantýlar gibi yapýsal olmayan baðlantýlarýn zarar görmesinden kaynaklanabilecek hasarlardan korunmak için ankrajlý baðlantýlarýn özenle tasarlanmasý gerektiðini belirtti. Güçlendirme projelerinde de son derece yaygýn olan ankrajlý baðlantýlarýn tasarýmýnýn oldukça önemli olduðunu söyleyen Jorge Gramaxo, "Avrupa'da yakýn zamana kadar, ankrajlý baðlantýlarýn deprem yükleri altýnda uygunluðunu belirleyecek bir standart bulunmuyordu ve dolayýsýyla AB yönetmelikleri çerçevesinde onay belgesi verilemiyordu. ETAG 001 Annex E'nin 2013 yýlýnda yayýmlanmasýyla birlikte, ankrajlarýn deprem durumundaki yeterliliði konusu Avrupa'da düzenlemelere girdi. Bu yeni test yöntemlerine göre deðerlendirilen ankraj malzemeleri, artýk deprem tasarýmý için gereken teknik deðerleriyle birlikte ETA (Avrupa Teknik Onayý) belgelerini alabiliyor" dedi.

Gramaxo, Avrupa'da yürürlüðe giren güncel dökümanýn daha kapsamlý ve Türkiye'nin deprem þartlarýna daha uygun bir içeriðe sahip olduðunu ifade ederek, "Ankraj üreticilerinin sorumluluðu, tasarýmcýlara ve yapý endüstrisine yeni Avrupa test yöntemlerine göre sismik tasarým deðerlerini saðlamaktýr. Maalesef, Türkiye'de ankrajlarýn statik veya sismik test ve tasarýmýyla ilgili hazýrlanmýþ yönetmelikler bulunmuyor. Akademisyenlerin ve ilgili kamu yetkililerinin konuya önem vermesi bekleniyor. Bu, kýsa vadede, mevcut standartlarda yabancý yönetmeliklere yapýlan yönlendirmelerle saðlanabilir. Uzun vadede ise ülke þartlarý gözetilerek, akademik çalýþmalarla Türkiye'ye özgü bir belge hazýrlanabilir. Unutulmamalýdýr ki Türkiye deprem ülkesidir" diye konuþtu.

Türkiye'de C2 belgeli dübel kullanýlmasý þart olmalý!
Gramaxo, "Deprem ivmesinin (ag.S) 0,05g'den yüksek olduðu durumlar için yapýsal elemanlardaki ankraj uygulamalarýnda her zaman C2 deprem performans kategorisinin gözetilmesi önerilir. Bu noktada deprem ülkesi Türkiye'de de C2 deprem performans sýnýfýnda olan dübellerin kullanýlmasý gerekiyor. Deprem anýnda binalardaki beton elemanlarda çatlaklar oluþur. Beton elemanlara sabitlenen dübeller ise herhangi bir çatlak oluþsa bile sabitlenen elemanlarý taþýmaya devam etmelidir. C2 sismik bölgesinde yer alan Türkiye'deki binalarda, sabitlenecek elemanlarýn baðlantý performanslarýnýn C2 sismik bölgesinde öngörülen koþullar altýnda test edilmesi bu nedenle önemlidir. Tasarýmcýlar ancak bu test sonuçlarý ve sonrasýnda verilen onaylar ile öngörülen deprem koþullarýnda dübellerin çalýþýp çalýþmayacaðýna karar verebilir ve bu bilgiler ýþýðýnda tasarýmlarýný tamamlar" þeklinde açýklamalarda bulundu.

Hilti büyük projelerde ürünlerini kontrol ediyor
Hilti'nin deprem konusunda tasarým standartlarýnýn ve test metodolojilerinin oluþturulmasý için ilgili komisyonlarda teknik uzmanlarýyla yer aldýðýný ve üniversitelerle ortak çalýþmalar yürüttüðünü anlatan Gramaxo, "Hilti, kendisine ait laboratuvarlarda test ve AR-GE çalýþmalarý yürüterek C1 ve C2 onayýna uygun ürünler geliþtiriyor. Ürün yelpazesinde deprem durumunda güvenle kullanýlabilecek hem kimyasal hem de mekanik ankrajlara sahip. Ayrýca, onaylar için gereken test prosedürünün dýþýnda gerçek davranýþ gözlemlerinin yapýlabildiði büyük projelerde de ürünlerini kontrol ediyor. Mühendislik ekipleriyle, tasarýmcý ve uygulamacýnýn hesapsal sorularýný çözüyor. Seminer ve eðitimlerle doðru tasarým ve uygulamanýn yapýlabilmesi için yol gösteriyor" diyerek sözlerini tamamladý.

C2 sismik onaylý Hilti dübeller
Hilti, sismik konusu ile ilgili AR-GE çalýþmalarýna, henüz Avrupa'da bile bu konu hakkýnda yeterli standartlar yokken, 2000 yýlýnda baþladý. Dübellere sismik konulu þartlar getirilmesi ve onay mekanizmasýnýn oluþturulmasý aþamasýndan itibaren bu konunun içerisinde olan Hilti, böylece dübeli sadece üretmekle kalmadý, ayný zamanda onay mekanizmasýný da geliþtirdi. Ýlk C2 sismik onaylý dübelini 15 Mart 2013 yýlýnda alan Hilti, 2013 yýlýndan bu yana Türkiye pazarýna da C2 sismik onaylý ürünlerini sunuyor. þu anda HST, HY 200+HIT-Z ve HDA dübelleriyle C2 sismik onayýna sahip olan Hilti, yeni dübellerin eklenmesi için test çalýþmalarýna devam ediyor.

Yorumlar

Top