INDER: 2022 KENTSEL ÇÖZÜM YILI OLMALI

INDER: 2022 KENTSEL ÇÖZÜM YILI OLMALI

Faiz, yüksek maliyetler ve artan fiyatlar, 2021’deki konut arzýný dibe çekti. 2022’i kurtarmak için tek çözümümüz ticari çýkardan arýndýrýlmýþ kentsel dönüþüm olmalý.

Ýnþaat sektörü, son iki yýldýr çok önemli bir sýnav veriyor. Konut üreticileri, faaliyetlerini daha saðlýklý sürdürebilmek için çok önemli üç ayrý konuda çözüm üretmeye çalýþýyor. Sektörün en önemli sorunlarýndan biri dizginlenmesi giderek güçleþen ve direkt tüketiciye yansýmamasý için çaba sarf edilen maliyet artýþý. Bir diðer önemli konu, bozulan finansman yapýlarýndan kaynaklanan ve inþaat sürelerinde yaþanan gecikmeler ve buna baðlý olarak ortaya çýkan hukuki engeller/sýkýntýlar. Sektörün aþmaya çalýþtýðý bir diðer sorun ise artan maliyet ve enflasyonun üzerine binen yüksek faiz yükü.

Bilindiði gibi inþaat sektörü 2019’a kadar artan maliyetleri, satýþ̧ fiyatlarýndaki eþdeðer hareketlerle ve yüksek talep ile dengeliyordu. Ancak 2019’da talepte yaþanan daralma, satýþ̧ fiyatlarýnýn artýsýný da sýnýrlarken akabinde 2020’in ilk çeyreðinde baþlayan Covid-19 salgýný ise ciro artýþlarýnýn maliyet artýþlarýnýn altýnda kalmasýna sebep oldu. Buna raðmen, konut üreticileri mevcut projelerin devamýný saðlamak ve finansal dengeleri korumak için maliyet artýþlarýný özkaynaklarý ile sübvanse etmeye baþladý. Konut üreticileri, kamu bankalarýnýn yaptýðý -kýsa süreli de olsa-  düþük faiz kampanyasýyla birlikte finansman dengelerini korumayý baþardý ve sektördeki yüksek maliyet artýþýnýn konut fiyatlarýna yansýmasýný önleyebildi. Bu sürede gerçekleþen tarihi satýþlardan elde edilen gelirlerin bir kýsmý projelerin devamýný saðlayacak harcamalara giderken, önemli bir kýsmý finansal giderler ile hammadde fiyatlarýndaki artýþlarýn finansmaný için maliyet kalemlerine aktarýldý. Kamu bankalarýnýn desteði ile gerçekleþen bu döngünün kýsa vadeli olmasý, sürdürülebilir konut satýþýna olanak tanýmadý.

2020’nin son çeyreðinde düþük faiz avantajý sona erdi ama konut üreticilerinin finansman ve hammadde maliyetlerindeki artýþ hýzýný kesmeden devam etti. Sanayici ve üretici sektörlerdeki nakit akýþ dengesindeki bozulmayý önlemek için devletin yeni düzenlemeler yapmasý, düzlüðe çýkma sektörün umudunu bir kat daha arttýrdý. Ancak konut üreticileri ve devlet ele vererek bu süreçten yara almadan çýkmaya çalýþýrken,  hammadde üreticilerinin olaðan dýþý fiyat artýþlarý sektörde büyük hoþnutsuzluk yarattý ve yaratmaya devam ediyor.

Ticari çýkardan arýndýrýlmýþ kentsel dönüþüm

2021 yýlýnda dizginlemeye çalýþtýðýmýz konut fiyatlarý, artan hammadde maliyetleri nedeniyle kontrolden çýkmaya baþladý. Bundan ilk zarar gören de doðal olarak konut alýcýlarý oldu. Konut üretim ve finansal maliyetlerin artýk konut üreticileri tarafýndan taþýnamayacak derece artmasý, artan maliyet yükünün bir kýsmýnýn konut fiyatlarýna yansýmasý kaçýnýlmaz oldu. Örnek vermek gerekirse; resmi veriler inþaat maliyetlerinde son bir yýlda yüzde 42,4 oranýndaki artýþý gösteriyor. Gerçekte ise geçtiðimiz dönemdeki maliyet artýþý yüzde 100’ün üzerinde gerçekleþti. Konut üreticileri, yüzde 100 civarýnda gerçekleþen maliyet artýþýnýn büyük kýsmýný absorve ederek enflasyonu daha fazla körüklememesini ve konut fiyatlarýnýn eriþilebilir kalmasýna gayret etti. Bu çaba, devam eden projelerde olumlu sonuç buldu ve maliyetlerden kaynaklanan fiyat artýþýnýn yarýsý nihai tüketiciye yansýdý. Ancak bundan sonra baþlayacak yeni projelerde böyle bir þans olmayabilir. Baþta demir ve çimento olmak üzere inþaatýn temel hammaddelerinde gerçekleþen artýþlarýn tamamý konut fiyatlarýna yansýyabilir. Konut edinme þansýný kaybedenlerin kiralama yöntemiyle barýnma ihtiyacýný karþýlama zorunluluðu, konut kiralarýndaki arz talep dengesini arz lehine çevirdi. Gizli enflasyonu gerekçe gösteren konut sahiplerinin ve fýrsatçý emlakçýlarýn da spekülatif kira artýþ tavrý göstermesi, konut kiralarýnýn bir anda fýrlamasýna yol açtý.

2022’de bizi çok zor bir süreç bekliyor. Ýnþaat sektörünün 2022 yýlý ajandasýnýn ana baþlýðýný, konut fiyatlarý oluþturacak. Sektörün ana sorunu olarak öne çýkan fiyatlarýn direkt baðlý olduðu konut kredi faizleri, maliyet artýþlarý ve azalan konut arzý, önümüzdeki aylarýn belirleyicisi olacak.

Konut talebinin karþýlanmasýnýn tek yolu fiyatlarýn eriþilebilir seviyede olacak þekilde arzýn geniþletilmesi yani yeni projelerin acilen devreye girmesidir. Bunun içinde yapýlmasý gereken en önemli adým inþaatýn ana girdisi olan arsanýn uygun maliyetle teminidir. Ayný þekilde inþaat yapýmýnda kullanýlan malzemelerdeki fiyat istikrarýnýn saðlanmasý ve genel inþaat maliyetinin optimum seviyede sabitlenmesidir.

Öncelikle uygun maliyetli arsa sorunun çözülmesi gerekir. Bunun en iyi yöntemi kentsel dönüþümdür. Baþta Ýstanbul ve Ýzmir olmak üzere riskli binalarýn bulunduðu bölgelerde, Çevre, Þehircilik ve Ýklim Deðiþikliði Bakanlýðýnca standartlaþtýrýlmýþ kat karþýlýðý arsa sözleþmeleriyle gerçekleþtirilecek projeler önemli bir adým olabilir. Böylece hem deprem riski minimize edilmiþ olur hem de konut arzý arttýrýlýr.

Þehir merkezlerinde ruhsatlý ve denetim altýnda inþa edilmiþ olmalarýna raðmen, inþa edildikleri dönemin yönetmelik þartlarýna uymadan inþa edilmiþ olan binalarýn dönüþümü için ise daha dinamik bir yöntem izlenebilir. Söz konusu binalarda kat karþýlýðý modeli ile çözüm üretilmeye çalýþýldý. Ancak bu metot için gereken katma deðer, imar artýþý ve imar hakkýnda fazla imalatýn sürdürülebilir bir yol olmadýðý 20 yýldýr aldýðýmýz mesafeden belli oldu. Buna alternatif çözüm olarak söz konusu binalardaki kat maliklerini borçlandýrmak sureti ile devlet kaynaklarýný kullanarak yerinde dönüþüm yapýlmasýdýr. Ancak söz konusu binalarda yaþayan vatandaþlarýn bütçesinin, böyle bir yerinde dönüþümü karþýlayamayacaðýný göz önünde bulundurmak gerekir. Bu durumda 2 yöntem izlenebilir. Ýlk olarak dönüþüm yapýlacak binalardaki konut metrekare ölçülerinde küçülmeye gidilebilir ve dönüþümün toplam maliyetini karþýlayacak bir miktar emsal artýþý yapýlabilir. Ýkinci olarak riskli binanýn bulunduðu bölgedeki yoðunluðun artmasýný önlemek için, - yerinde dönüþümün maliyetine karþýlýk gelecek ölçüde - dönüþümü yapacak müteahhite düþük yoðunluktaki bir bölgeden kamu arazisi verilip belli standartlarda yeni konutlar yapmasý saðlanabilir. Böylece kentsel dönüþümü þehir ve yurt sathýna yaymak için adýmlar atýlabilir.

‘Faize kalýcý çözüm getirilmeli’

Giderek artan konut kredi faizlerinin orta gelir grubunun 5 veya 10 yýl gibi uzun sürelerde katlanabileceði faiz yükünü taþýnamaz hale getiriyor. Merkez Bankasý’nýn yeni faiz politikasý, konut kredi faizlerinin yüzde 0,65 – 0,70 seviyelerinde olmayacaðýný iþaret ediyor. Sektör için ideal faiz oranlarý ise yüzde 0,50 ve daha aþaðý seviyesidir. Bankalarýn mevcut tüketici kredisi sýnýfýnda yer alan konut kredileriyle konut sahibi olmak giderek zorlaþýyor. Geçtiðimiz yýl kamu bankalarýnýn yaptýðý yüzde 0,64-0,69 bandýndaki faiz seviyeleri yeniden uygulanmadýðý sürece kira öder gibi ev kredisi ödenmesi çok zor. Bunun olmasý için daha doðrusu sürekli olmasý için tek yol var. Faiz maliyetlerini minimuma (aylýk bazda yüzde 0,5’in altýna) çekecek olan ikincil piyasalarýn devreye girmesidir. Yani gerçek anlamda mortgage kredileri için yasal adýmlarýn atýlmasý ve uygulanmasý þarttýr.

‘2021’i 1 milyon 450 konut satýþý ile kapatýrýz’

Mevcut projelerdeki konutlarýn satýþlarýyla geçen 2021 yýlýnda 1 el konut satýþlarý tarihin en düþük seviyesine geriledi. Yüksek faizler de ipotekli satýþlarýn ayný kaderi yaþamasýna neden oldu. Beklentimiz 2021 yýlýný 1 milyon 450 bin adet seviyesinin üzerine çýkarak geçen seneki rekoru zorlamak. Ancak bu rakam her ne kadar yüksek gibi görünse de, sektör açýsýndan fazla bir anlam ifade etmiyor. Gerçekleþen satýþlarýn ekonomiye katkýsý sadece ticari açýdan oldu. Birinci el satýþlarýn toplam içindeki payýnýn çok düþük kalmasý, üretimin düþmesine buna baðlý olarak istihdam ve ekonomiye doðrudan katkýnýn azalmasýna neden oldu.

Yýllýk konut satýþ verilerine göre ipotekli satýþlar yüzde 20’lere gerileyerek son yýllarýn en düþük seviyesine indi. Konut alýcýlarý, yüksek faiz yükü altýna girmek istemedikleri için nakit ödemeyi tercih etti. Diðer bir ifade ile döviz, altýn, vadeli mevduat gibi alternatif yatýrým araçlarýndan gayrimenkul sektörüne çok ciddi bir kaynak aktarýmý oldu. Yatýrým araçlarýnýn oldukça oynak ve riskli hale gelmesi, yatýrým sahiplerinin güvenli liman olarak bilinen gayrimenkule yönlendirmeye baþladý. Diðer taraftan sektördeki arzýn daralmasý, fiyatlarýn artmasý da yatýrým sahiplerinin gayrimenkul yatýrýmlarýnda daha çok kar potansiyeli gördüðünü de ortaya koymaktadýr.


‘Yabancý satýþý 55 bini aþar’

Yabancý satýþlarda tüm zamanlarýn en yüksek satýþýnýn gerçekleþmesi kesin gibi. Tahminimce 2021 yýlýndaki toplam satýþlar 57 bin seviyesinde gerçekleþir. Özellikle son aylarda dövizde yaþanan artýþ, gerek vatandaþlýk almak isteyen yabancýlarý gerekse kültür ve turizm cenneti olan ülkemizde gayrimenkul yatýrýmý yapmak isteyen yabancýlarýn talebini hýzlandýrdý. Bu rakamýn 2020’de de ivmesini sürdürmesini bekliyorum. Yeni bir rekor beklentisi oluþturmak için yabancý satýþlarýn ihracat kapsamýna alýnmasýnýn faydalý olacaðýný düþünüyoruz. Bu kapsamda gerçekleþtirilecek projelere Eximbank kredilerinin açýlmasý, yeni projelerin de önünü açacaktýr.

Yorumlar

Top