GAYRÝMENKUL SEKTÖRÜNDE YENÝ TRENDLERÝ DÖNGÜSEL EKONOMÝ BELÝRLÝYOR

GAYRÝMENKUL SEKTÖRÜNDE YENÝ TRENDLERÝ DÖNGÜSEL EKONOMÝ BELÝRLÝYOR

Küresel nihai enerji kullanýmýnýn yüzde 36’sýyla karbon emisyonlarýnýn yüzde 37’sinin bina ve inþaat sektöründen kaynaklandýðýn belirten TSKB Gayrimenkul Deðerleme Ýzmir Þube Özel Projeler Deðerleme Uzmaný Aydan Ege Güven, gayrimenkul sektöründe yeni trendleri döngüsel ekonominin belirleyeceði öngörüsünü ortaya koyan bir çalýþma hazýrladý.

TSKB Gayrimenkul Deðerleme Ýzmir Þube Özel Projeler Deðerleme Uzmaný Aydan Ege Güven, iklim deðiþikliði ve Covid-19 pandemisinin yapýlý çevre üzerinde yarattýðý radikal deðiþimlere dikkat çeken ve gayrimenkul sektöründe yeni trendleri döngüsel ekonominin belirleyeceði öngörüsünü ortaya koyan bir çalýþma hazýrladý. Gayrimenkul sektöründeki yeni trendlere iliþkin analizleri içeren çalýþma Avrupa Birliði (AB) Sürdürülebilir Kalkýnma Hedefleri ve Avrupa Yeþil Mutabakatý ile paralelleþen yerel yönetim politikalarýnýn döngüsel ekonomiyi gayrimenkul yatýrýmlarýnda önemli bir belirleyici haline getirdiðini ortaya koyuyor.

Aydan Ege Güven, azalan konut arzý ve yükselen inþaat maaliyetlerinin, gayrimenkul sektöründe ekonomik anlamda eriþilebilir ve yaþanabilir konut ihtiyacýný ön plana çýkarmaya baþladýðýna iþaret ettiði çalýþmasýnda, iklim deðiþikliði ve Covid-19 pandemisinn ise yapýlý çevreye iliþkin sektörlerde radikal bir paradigma deðiþikliði gereksinimini beraberinde getirdiðine dikkat çekiyor. Aydan Ege Güven, çeþitli araþtýrmalarla desteklediði analizinde þu görüþlere yer veriyor: 

“ARUP ve Ellen Macarthur Vakfý tarafýndan yayýnlanan raporda, döngüsel ekonominin üç ana ilkesi atýk ve kirliliðin tasarýmý, ürün ve malzemelerin kullanýmda tutulmasý ve doðal sistemlerin yenilenmesi olarak vurgulanýyor. Bu ilkeler yapýlý çevreye uyarlandýðýnda, deðiþken hammadde fiyatlarý karþýsýnda dirençli ve üretken kentsel alanlar yaratmak mümkün. Yapýlý çevreye yönelik döngüsel ekonomi modeli ile çelik, alüminyum, çimento ve plastiðe azalan talep sayesinde 2050’ye kadar yapý malzemelerinden kaynaklanan küresel karbon emisyonlarýnýn yüzde 38 oranýnda azalacaðý öngörülüyor. Bu modelin benimsenmesi, net-sýfýr karbon emisyonu hedeflerine ulaþmada da büyük bir fýrsat sunuyor.

2021 yýlýnda yayýnlanan “Binalar ve Ýnþaat için Küresel Durum” raporuna göre de binalar ve yapý sektörü kaynaklý enerji tüketimi ve emisyonlar, son yýllarda rekor seviyelerde artýþ gösterdi. Küresel nihai enerji kullanýmýnýn yüzde 36’sý ve karbon emisyonlarýnýn yüzde 37’si bina ve inþaat sektöründen kaynaklanýyor. Yine kentsel katý atýklarýn yüzde 40’ý ise inþaat ve yýkým pratiklerinden oluþuyor. Yapýlý çevreye iliþkin sektörlerde atýlacak her adým, düþük karbonlu, sürdürülebilir bir kentsel çevre saðlamak adýna büyük önem taþýyor. AB ülkelerinde gayrimenkul sektörünün eðilimlerini artýk döngüsel ekonomi belirliyor. Türkiye bu trendlerde henüz AB ülkeleri kadar yol alamamýþ olsa da dönüþüm kaçýnýlmaz. 

E-ticaretteki artýþ, depolama alanlarýnýn ve lojistik tesislerinin de deðerini artýrýyor

Gayrimenkul sektöründe öne çýkan trendlerin sýralandýðý çalýþmada e-ticaretin büyümesine paralel olarak yeni depolama alanlarý önemli bir yatýrým fýrsatý olarak öne çýkýyor. Avrupa’da, 2020 yýlýnda depolama alanlarýna yönelik kiralama faaliyetlerinin yüzde 69 oranýnda artýþ gösterdiði görülüyor. PwC’nin 2021 yýlýnda gayrimenkulde yükselen trendler üzerine hazýrladýðý raporda alýþveriþ merkezleri 26’ncý sýrada yer alýrken, lojistik tesisleri alternatif yatýrým alanlarýnda ikinci sýrada yer alýyor. Dimension Data tarafýndan yapýlan araþtýrmada ise maðaza içi müþteri deneyimini iyileþtiren þirketlerin yüzde 84’ünün gelir artýþý gördüðü belirtiliyor. Perakendecilerin ve maðazalarýn baþarýlý olabilmesi için esnek ve çeþitli hizmetlere sahip karma kullanýmlý mekanlar sunmalarý, bir nevi yaþam merkezlerine dönüþtürülmeleri oldukça önemli stratejiler olarak gösteriliyor. Türkiye’deki bazý gayrimenkul firmalarýnýn da bu doðrultuda, 2022 hedefleri arasýnda “dark store”, “cloud kitchen” gibi inovatif fikirleri bulunuyor.

Birlikte Yaþam Mekanlarý Alternatif Yatýrýmlar Arasýnda Öne Çýkýyor 

Birlikte yaþam mekanlarýnýn, ekonomik anlamda eriþilebilir konutlar sunmaya yönelik giriþimlerin yükseliþi ile popülerlik kazandýðý vurgulanan çalýþmaya göre bu model, özellikle bir hanede tek baþýna yaþayan bireylerin hem ekonomik hem de sosyal anlamda karþýlaþtýðý zorluklara çözüm getirmesi ile öne çýkýyor. Yine bu model kadar popüler olmasa da hayata geçen farklý birçok proje bulunuyor. Amsterdam’da bir platform üzerinden kentin kullanýlmayan mekanlarý için rezervasyon yapýlabiliyor. Yine Amsterdam’da Deloitte tarafýndan kullanýlan The Edge binasý, her çalýþana iþ programýna göre her gün binada yer ayýrabiliyor. AirBnb ve Hire Space de stokun verimli kullanýlmasýna yönelik, paylaþým ekonomisini destekleyen avantajlý uygulamalar olarak öne çýkýyor.  

Paylaþýmlý Ofis Mekanlarýnýn Sayýsý Artýyor

Çalýþmada pek çok þirketin ve farklý alanlarda uzmanlaþan çalýþanlarýn belirli sürelerle kiraladýðý, çalýþanlar için gerekli tüm teknolojik altyapýya sahip paylaþýmlý ofislere dikkat çekiliyor. Pandemi sonrasý geleneksel ofis alanlarýnýn yüzde 40-60’ýnýn mesai saatlerinde boþ kalýyor olmasý bu konuda en önemli etken olarak gösteriliyor. Öte yandan bu trend ile mevcut binalardaki enerjinin yüzde 20-40’ýnýn daha karlý bir þekilde korunabileceði tahmin ediliyor. 

Kira Amaçlý Ýnþa Modeli 

Çalýþmanýn referans aldýðý Ýngiltere’de yapýlan bir hanehalký anketine göre, 35-44 yaþlarý arasýndaki hanehalklarýnýn mülkiyet tarzý, 2010-2020 yýllarý arasýnda yüzde 9’luk bir deðiþimle ev sahipliliðinden kiracýlýða yönelen bir deðiþim gösteriyor. JLL tarafýndan 2021 yýlýnda hazýrlanan rapora göre Ýngiltere’de 2015’ten bu yana yýllýk yüzde 50’nin üzerinde talep artýþýyla Ýngiltere gayrimenkulünde en hýzlý büyüyen model olarak öne çýkýyor.

Yorumlar

Top