DR. EMRE ILICALI'DAN UYARI: EKB'DEN SONRA SKB (SU KÝMLÝK BELGESÝ) DE UYGULANMALI

DR. EMRE ILICALI'DAN UYARI: EKB'DEN SONRA SKB (SU KÝMLÝK BELGESÝ) DE UYGULANMALI

Araþtýrmalara göre Türkiye’nin su sýkýntýsý yaþayacaðýný, enerji gibi su konusunda da acil eylem planý hazýrlanmasý gerektiðini belirten Altensis Kurucu Ortaðý Dr. Emre Ilýcalý, “Binalarýn su tasarruflu hale getirilerek suyun daha az tüketimi, atýk suyun arýtýlarak yeniden kullanýlmasý konusu öncelikli gündem maddesi olmalý. Biz çevre dostu yeþil binalarýn enerji ve su tasarrufuna yýllarca dikkat çektik. Farklý gerekçelerle binalar yeþil bina konseptinde yapýlamýyorsa bile zorunlu tutulacak enerji kimlik belgesi ve su kimlik belgesi uygulamalarý ile yeþil binaya geçiþ saðlanmalý” dedi.

Dünyanýn giderek azalan enerji kaynaklarýnýn verimli kullanýmýna dair alýnan tedbirler çerçevesinde Türkiye’de yýllardýr Enerji Kimlik Belgesi ile binalarýn enerji tasarruf yeteneði sýnýflandýrýlýyor. Yüksek enerji tasarruf eden binalarý teþvik etmeye yönelik bu uygulama, yasal zorunluluk haline getirilerek yaygýnlaþtýrýlmaya çalýþýlýrken, günümüzde su yönetimine dair yaþanan sýkýntýlar da týpký EKB gibi Su Kimlik Belgesi’nin uygulanmasýný gerektiriyor.


“Su kýtlýðý kolay idare edilecek bir konu deðil”


Sürdürülebilirlik alanýnda hizmetler veren Altensis Kurucu Ortaðý Dr. Emre Ilýcalý, Türkiye’nin içilebilir temiz su kaynaklarý açýsýndan su stresine giren ülkeler arasýnda olduðunu hatýrlattý.  Dr. Emre Ilýcalý, “Türkiye'deki su potansiyeli, toplam 113 milyar m3. Kiþi baþýna düþen su miktarýnýn son yýllarda, 1800 m3'den 1340 m3’e doðru düþtüðü gözlemleniyor. Bu durum, Türkiye'nin yakýn bir gelecekte su sýkýntýsý yaþayacaðýný gösteriyor. 2070 yýlýnda 107 milyona ulaþmasý beklenen nüfusuyla beraber, kiþi baþýna düþen su potansiyelinin su kýtlýk sýnýrý olan 1040 metreküpe düþmesi mümkün ki bu kolay idare edilebilecek bir durum deðil! “ yorumunu yaptý.

Su sýkýntýsýnýn Ýstanbul gibi nüfusu hayli kalabalýk olan þehirlerde daha fazla kendisini hissettireceðini anlatan Dr. Emre Ilýcalý, “Ýstanbul'un nüfusu 20 milyona yaklaþýyor, günlük su ihtiyacý 3 milyon m3 olan Ýstanbul'a su yetiþmiyor. Barajlardaki su seviyeleri yüzde 40'ýn altýna düþünce, kritik eþik baþlýyor. Dolayýsýyla Su Kanunu çýkartýlarak, yaðmur suyunun teþvik edilmesi ve denetlenmesi saðlanmalý, binalarýn su tasarruflu hale getirilmesi konusunda adýmlar atýlmalý” dedi.


“Yaðmur suyu hasadýna teþvik uygulansýn”


Altensis Kurucu Ortaðý Dr. Emre Ilýcalý su yönetim planýnýn konusu olan su kaynaklarýný korumanýn en iyi yolunun, su tasarrufu, yaðmur suyunun hasadý ve binalarda atýk gri suyun yeniden kullanýlmasý olduðunu açýkladý. Dr. Emre Ilýcalý, “Tüketiciler ve gayrimenkul geliþtiricileri olarak bu konularda üstümüze düþeni yerine getirmeliyiz. Bakanlýðýn ve birçok belediyelerin belli büyüklükteki parsellerde inþa edilecek binalarda çatýlarda yaðmur suyu toplama sistemi kurulmasýný zorunlu kýlmasý anlamlý bir uygulama. Binalarda yaðmur suyu hasadý sistemi kurmak, hem kentin alt yapýsýnýn yükünü azaltýr, hem de binalarýn su ihtiyacýnýn bir kýsmýný karþýlar. Yaðmur suyunun bir maliyeti yoktur. Yaðmur suyu yakalama ve depolama inþaatý çok basit, düþük maliyetlidir ve çok az bakýma ihtiyaç duyar. Ancak bunun kanuni altyapýlarýnýn oluþturulmasý, denetleme ve takiple ilgili alt mevzuatlarýnýn da çýkarýlmasý gerekmektedir.” yorumunu yaptý.


Binalara su kimlik belgesi verilerek, yüksek SKB sýnýfý binalara uygulanacak teþviklerle su tasarrufunun yaygýnlaþtýrýlmasýný öneren Dr. Emre Ilýcalý, “Her ne kadar hala tam etkinliðine ulaþamasa da binalara verilen Enerji kimlik Belgesi modelini su için de düþünebiliriz.  Mesela çatýsýnda yaðmur suyu hasadý yapabilen, gri sularý arýtýp kullanabilen binalar için süreci kolaylaþtýrýcý teþvikler düþünülebilir. Teþvikleri önerirken ve uygularken çok dikkatli olmamýz gerekiyor. Teþviðin fazlasý baðýmlýlýk yaparak, teþvik olmadan hiçbir olumlu adýmýn atýlmamasýyla sonuçlanýyor. Neticede buradaki sorun hepimizin sorunu ve hepimiz elimizi taþýn altýna koymalýz. Bu sebeple bir yandan teþvik ederken bir yandan da gerekli önlemleri almayan binalarýn da yapmýþ olduklarý olumsuz etkileri yüklenmesi adýna yaptýrýmlar da düþünülmelidir. Tabii burada yine takip ve denetleme mekanizmalarý çok önemli olacaktýr. Zira Takip denetimden yoksun iþleyen süreç uygulamalarýn sýnýrlý sayýda kalmasýna neden olabiliyor.” dedi.


Altensis Kurucu Ortaðý Dr. Emre Ilýcalý, yaðmur suyu hasadýnýn ülkemizde olumlu sonuç verebilmesi için ayrýca þu önerilerde bulundu:

·       Gelecekte su sýkýntýsý yaþanmasý muhtemel bölgeler, nüfusa bakýlarak belirlenmeli ve ülkenin illere göre yaðýþ belirleme çalýþmalarýyla yaðmur suyu hasadý profilleri çýkarýlmalý.

·       Kamu binalarýnda ve stadyum, otel gibi ticari binalarda yaðmur suyu hasadý projelerine öncelik verilmeli. Ýdari ve Þebeke altyapýlarýndaki eksikler buna göre güncellenmeli

·       Sanayide alternatif su kaynaklarýnýn kullanýlmasý her durumda zorunlu hale getirilmeli.

·       Etkin bir takip ve denetleme mekanizmasý kurulmalý, sadece gerekli durumlarda teþvik verilmeli,  ortaya çýkan olumsuzluklara yönelik yaptýrýmlar da geri adým atýlmadan uygulanmalýdýr.

Yorumlar

Top