RÝSKLÝ YAPILAR DEPREM GERÇEÐÝNE KARÞI EN BÜYÜK TEHDÝT

RÝSKLÝ YAPILAR DEPREM GERÇEÐÝNE KARÞI EN BÜYÜK TEHDÝT

Ülkemizde deprem bilincinin oluþturulmasý ve depremlere karþý hazýrlýklý olunmasý amacýyla her yýl 1-7 Mart tarihleri arasýnda anýlan Deprem Haftasý özelinde, inþaat sektörünün güçlü oyuncularýndan biri olan Siltaþ Yapý kentsel dönüþümün önemine dikkat çekti. Riskli ve güvensiz binalarýn ivedilikle yenilenmesi gerektiðine vurgu yapan Siltaþ Yapý Yönetim Kurulu Baþkan Yardýmcýsý Murat Özdemir, deprem gerçeðine karþý güvenle yaþamanýn tek yolunun yapýlarýn güvenliðini saðlamak olduðunu belirtti.

Deprem kuþaðýnda bulunan Türkiye’deki binalarýn birçoðu halen riskli ve güvensiz durumda ve büyük kýsmý 2000 yýlýndan önce inþa edilen bu yapýlarýn acilen yenilenmesi gerekiyor. 1-7 Mart Deprem Haftasý kapsamýnda açýklamalarda bulunan Siltaþ Yapý Yönetim Kurulu Baþkan Yardýmcýsý Murat Özdemir, ülkemiz açýsýndan yapýlarýn güvenliðini saðlamanýn kritik önemine vurgu yaptý.

“Kentsel dönüþüm bir ihtiyaç deðil, zorunluluk”

Ülkemizde 2000 yýlýndan önce inþa edilmiþ binalarýn çoðunun riskli bina sýnýfýna girdiðini hatýrlatan Murat Özdemir, “Depremi önlemek mümkün olmasa da vereceði zararlarý en aza indirebiliriz. Bu noktada deprem tehdidine karþý en önemli çözümün kentsel dönüþüm olduðunu tekrar vurgulamak isteriz. Kentsel dönüþüm bir ihtiyaçtan öte deprem kuþaðýnda olan ülkemiz için bir zorunluluk. Olasý bir deprem anýnda can ve mal güvenliðini saðlamak için binalarýn depreme karþý güvenli durumda bulunmasý hayati önem taþýyor. Çevre, Þehircilik ve Ýklim Deðiþikliði Bakanlýðý tarafýndan açýklanan bilgilere göre 2035 yýlýna kadar kentsel dönüþüme girmemiþ tek yapý býrakýlmamasý hedefleniyor. 3 milyon 200 bin konutun yenilendiði, 81 ilde 922 ilçede, 250 bin konutun dönüþümünün sürdüðü belirtiliyor. Ülkemizde kentsel dönüþüm devam etse de birçok bölgede bu sürecin ivedilikle hýzlandýrýlmasý gerekiyor. Bu noktada yapý denetimlerinin de sýklaþtýrýlmasý þart. Kentsel dönüþüm için biz sektör oyuncularýna da yeni konut üretiminde önemli görevler düþüyor” dedi.

Riskli binalarý anlamak mümkün

Bir binanýn riskli sýnýfta olup olmadýðýný anlamanýn mümkün olduðunu belirten Özdemir, “Deprem gerçeðine karþý gerekli bilincin oluþmasý gerekiyor. 6306 sayýlý Afet Riski Altýndaki Alanlarýn Dönüþtürülmesi Hakkýndaki Kanun'a göre riskli yapý; ekonomik ömrünü tamamlayarak teknik verilerle yýkýlma ve aðýr hasar görme riski tespit edilmiþ olan yapýlar olarak belirtiliyor. Buna göre özellikle 2000 yýlýndan önce yapýlmýþ binalarýn büyük kýsmý riskli bina sýnýfýna giriyor. Yapýmýnda hazýr beton kullanýlmamasý, bodrum katýnda rutubet olmasý, kolon ve kiriþlerde paslanmalar ve çatlaklar bulunmasý, bodrum katlarýnda su izolasyonu olmamasý, tadilatlar nedeniyle taþýyýcý kolon ve kiriþlerin kesilmesi bir binanýn riskli yapý olduðuna iþaret ediyor” þeklinde konuþtu

Yorumlar

Top